Namaz dinin direği, ibadetlerin en üstünüdür. Yüce Allah’a karşı en önemli ibadet görevimiz günde beş defa kıldığımız namazlarımızdır. Erginlik çağına gelen, akıllı her müslümana günde beş vakit namaz kılmak farzdır.
Namaz, bizi yaratan, yaşatan, sayısız nimetleri veren yüce Allah’a karşı bir kulluk görevimizdir.
Namaz kılanlar, Allah’ın emrini yerine getirmiş, kulluk borçlarını ödemiş ve Allah’ın hoşnutluğunu kazanmış, dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşmuş olurlar.
Abher namazı, 4 rekatlık nafile bir namazdır. İkinci rekatta, oturulunca Ettehiyyatüden sonra salli barik okunur. Her rekatta bir Fatiha, on defa Kadir suresi okunur. Sonra rükudan önce, 15 defa (Sübhanallahi velhamdülillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber) tesbihi okunur, sonra rükuya varılır, rükuda 3 defa (Sübhane rabbiyel azim) dendikten sonra 3 defa yukarıdaki tesbih okunur. Sonra doğrulup, kavmede, yani ayakta iken aynı tesbih 3 defa daha okunur. Secdeye varılır, 3 kere (Sübhane Rabbiyel a’lâ)dan sonra, yukarıdaki tesbih 5 defa okunur. Daha sonra ikinci secdeye gidilir. İkinci secdede de 3 (Sübhane Rabbiyel a’lâ)dan sonra yukarıdaki tesbih 5 defa okunur. İki secde arasında tesbih okunmaz.
Diğer 3 rekat da böyle tamamlanır. Selamdan sonra konuşmadan Kadir suresi on defa okunur. Sonra aynı tesbih 33 defa okunup Cezallahü Muhammeden anna ma hüve ehlühü denir. Hazret-i Ömer, (Bir mümin, Abher namazını kılıp da Resulullahı rüyasında görmezse, ben Ömer değilim. Yemin ederim ki, Allahü teâlâ, bu namazı kılanın işini görür, dilediğini verir, günahı ne kadar çok olsa da, hepsini affeder, ölürken susamaz, kabrine çiçekler döşenir. Kabrinden kalkarken de, başına keramet tacı konur) buyurdu. [Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, farz namaz borcu, yani kaza namazının olmaması lazımdır.]
Hazret-i Ali de (Resulullahı görmek istediğim zaman, Abher namazını kılarım) buyurdu. (Şir’a)
Sual: Resulullahı rüyada görmek için ne yapmak gerekir? CEVAP Resulullah efendimizi rüyada hakiki şekliyle görebilmek için düzgün itikada sahip olmak, ibadetleri yapıp haramlardan kaçmak ve çok salevat-ı şerife getirmek gerekir. Hadis-i şerifte, (Cuma gecesi iki rekat namaz kılıp, her rekatta bir Fatiha, bir Âyet-el Kürsi, 15 İhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, öteki Cumaya varmadan beni rüyada görür) buyuruldu. (Şir’a)
Sual: Peygamber efendimiz aleyhisselamı rüyada görmek için tarif ettiğiniz iki rekatlık namazı kılarken, kazaya kalmış sabah namazının farzına da niyet edebilir miyiz? CEVAP Ömürde bir iki kere kılınan namazlar için, o namaza niyet edilmelidir.
Evden çıkarken ve eve girince, kerahet vakti değilse iki rekat namaz kılmalı! Buna “Tehıyyet-ül-menzil” namazı denir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Evinden çıkarken iki rekat namaz kılan, dışarıdan gelecek her çeşit beladan korunur. Evine girince iki rekat namaz kılan da, içteki kötülüklerden korunmuş olur.) [Beyheki]
Farz kazası olanlar, bildirilen nafile namazların vaktinde kaza namazı kılmalıdır! Hem kaza borcu ödenir, hem de nafile namaz sevabına kavuşulur. Mesela tehıyyet-ül-menzil namazını kılarken, (ilk kazaya kalmış sabah namazının farzına ve tehıyyet-ül-menzil namazını kılmaya) diye niyet etmelidir. Böylece hem kaza borcu ödenmiş, hem de adı geçen nafile namaz kılınmış olur. (N.Fıkhıyye)
Hiç kazası olmayanın da kaza namazı kılması caizdir. (Redd-ül muhtar, Hindiyye)
Sual: Tesbih namazı nasıl kılınır? Kazası olan da kılabilir mi? CEVAP Sevabı pek çok olan bir namazdır. Peygamber efendimiz amcası Hazret-i Abbas’a, (Sana öğreteceğim şeyi yaptığın zaman, eski-yeni, önceki-sonraki, gizli-açık, hataen veya kasten işlediğin bütün günahları Allahü teâlâ affeder) buyurup tesbih namazının nasıl kılınacağını bildirmiştir. (Ebu Davud)
Tesbih namazı, mekruh vakitlerin haricinde her zaman kılınabilir. Eğer gündüz kılınırsa dört rekatta bir, gece kılınırsa iki rekatta bir selam vermek daha iyi olur.
Haftada veya ayda bir veya hiç olmazsa ömürde bir defa olsun bu namazı kılmanın iyi olacağı bildirilmiştir. Her rekatında 75 defa (Sübhânallahi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahü vallâhü ekber) tesbihi okunarak kılınan dört rekatlı nafile bir namazdır.
Sonra “Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” denir, sonra Euzü-Besmele çekilip Fatiha ile bir zammı sure okunur.
Sonra rükuya gitmeden tekrar 10 defa aynı Tesbih okunur. Sonra “Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim” denir.
Sonra rükuya varılır, rüku tesbihinden sonra 10 defa Tesbih okunarak, rükudan, (Semiallahü limen hamideh) diyerek doğrulduktan sonra ayakta iken aynı Tesbih10 defa daha okunur.
Tesbih bittikten sonra, (Rabbena lekel hamd) denir ve secdeye varılır.
Secde tesbihinden sonra 10 defa Tesbih okunur. Secdeden kalkılır, celsede 10 defa Tesbih okunur, ikinci secdede de yine 10 defa Tesbih okunur. Toplamı 75 eder.
İkinci rekata kalkılınca, yine önce 15 defa Tesbih okunur, sonra yine birinci rekattaki gibi hareket edilir, sonra kadeye varılır. Tehıyyat ve salevatlar okunur.
3. ve 4. rekatlar da ilk iki rekat gibi kılınır.
Her rekatta 75 Tesbih okunmuş olur ki, toplamı 300 eder.
Secde-i sehv gerekirse, secdede bu Tesbih okunmaz.
Nafile bir namaz olduğundan kaza borcu olanın Tesbih namazı kabul olmaz.
Tesbih namazını cemaatle kılmak Sual: (Tesbih namazı istisna olarak cemaatle kılınır) demek yanlış değil midir? CEVAP Evet, yanlıştır. Muteber kitaplarda diyor ki: Geceleyin nafile kılan kimse, imam olursa, aşikâre okur. Eğer başkalarına duyurulursa, üçten fazla kişiyle kılınması mekruh olur. Üç kişiye kadar ve ilan edilmemek şartıyla, cemaatle kılınınca mekruh olmaz. (Redd-ül-muhtar)
Teravih, küsuf ve istiska namazından başka, bütün nafile namazları başkalarına haber vererek cemaatle kılmak mekruhtur. Eğer çağırılmadan, bir iki kişi nafile kılana uysa, mekruh olmaz. Üç kişide ihtilaf vardır. Dört kişinin uyması ise, ittifakla yani sözbirliğiyle mekruh olur. Bu durum Kâfi ve diğer kitaplarda böyle zikredilmiştir. (Halebi-yi sagir)
Birbirini çağırarak, nafile bir namazı cemaatle kılmak mekruhtur. İmamdan başka üç kişi olursa mekruh olmaz; fakat dört kişinin nafileyi cemaatle kılmaları, esah olan kavle göre mekruhtur. Hulâsa’da da böyledir. (Fetava-i Hindiyye)
Birbirine duyurarak cemaatle nafile namaz kılmak dört kişi olursa mekruhtur. (Dürr-ül-muhtar)
Hanefi mezhebinde, Ramazan ayı dışında vacib olan vitir vacibi de cemaatle kılmak, nafile kılmak gibi, mutlak surette mekruh olur. İmama uyanlar üç kişiden fazla olurlarsa, cemaatle nafile kılmak mekruh olur, üç veya daha azsa mekruh olmaz. (Mezahib-i Erbea)
Ravda-tül Fetâvâ’da diyor ki: Gece veya gündüz, nafile namazı cemaatle kılmak mekruhtur. Teravih namazını bile yirmi rekatten fazla cemaatle kılmak mekruhtur. Vitri de Ramazandan başka zamanda cemaatle kılmak mekruhtur. Mebsut’ta diyor ki: Çağrılarak toplanıp cemaatle nafile namaz kılmak mekruhtur. Şemsül Eimme, (Eğer biri imam üç kimseyle, cemaatle nafile namaz kılsalar caizdir) demiştir. (Tergib-üs salat)
Yazıklar olsun, binlerce yazıklar olsun! Birçok bid’atler meydana çıkarıldı. Teheccüd namazını cemaatle kılıyorlar. Gece yarısı, bu namaz için uzaklardan akın edip geliyorlar. Cemaatle kılıyorlar. Hâlbuki nafile namazları cemaatle kılmak, tahrimen mekruhtur. Fıkıh âlimlerinden birkaçı, bunun mekruh olması için duyurulması, ilan edilmesi şarttır demişlerse de, bunlar da, nafile namazı caminin bir köşesinde ve en çok üç kişi cemaatle kılabilir, demişlerdir. Üçten fazla kimsenin cemaatle kılması, sözbirliğiyle mekruhtur. (Mektubat-ı Rabbani 1/131)
Sual: Tesbih namazını cemaatle kılmanın mekruh olduğunu biliyoruz. Bir hile-i şer’iyye yaparak iki şekilde mubah hale getiriyoruz. Şöyle ki: 1- Cemaatle tesbih namazı kılmayı adıyoruz. Adayınca, adağımızı yerine getirmek vacib olduğu için cemaatle kılıyoruz. 2- Cemaatle namaza duruyoruz, mekruh olduğu için namazı bozuyoruz. Bozulan nafileyi iade etmek vacib olduğu için tekrar cemaatle kılıyoruz. Bizim bu şekildeki namazımıza da mekruh diyenler oluyor. Bu bir hile-i şer’iyyedir, niye mekruh olsun ki? CEVAP Sizinki hile-i şer’iyye değil, hile-i batıladır. Yani caiz olmayan hiledir:
1- Cemaatle nafile namaz kılmak mekruhtur. Mekruh olan şey adanmaz. Mesela namazın sünnetlerini ve vaciblerini yapmadan, iki rekât namaz kılmayı adıyorum denmez. Eğer bu sene hamsi çok çıkarsa, on midyeyi bir fakire vermek nezrim olsun diye adak yapılmaz; çünkü midye yenmez. Midye yemek, Hanefi’de helal değildir.
Yanlışlık yapıp cemaatle namaz kılmak adanmışsa, yine cemaatsiz kılınması gerekir. Yanlış bir iş, yanlış olarak düzeltilmez. Dine uygun düzeltmeye çalışılır.
2- Namazı şer’i özürsüz bozmak haramdır. Bin rekât nafile namaz kılınsa, tesbih namazı kılınsa bu günah affolmaz. Bir hadis-i şerifte, (Çok az bir günahtan kaçınmak, bütün cin ve insanların [nâfile] ibadetleri toplamından daha iyidir) buyuruluyor. Her günah, Allahü teâlâya isyan olduğundan, büyüktür; fakat bazısı, bazısına göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak bütün cihanın nafile ibadetlerinden daha sevabdır, çünkü nafile ibadet yapmak farz değildir. Günahlardan kaçınmaksa farzdır. (Rıyad-un-nasıhin)
Dinde, önce haramdan kaçınmak esastır. Haram işleyerek, farz bile yapılmaz. Farz ile haram bir araya gelince, yani farzı işlerken haram işlemek mecburiyeti olunca, haram işlememek için farz tehir edilir. Üstünde çok necaset bulunan kimse, avret yerini açmadan veya başka bir sebeple temizlemesi mümkün değilse, başka elbisesi de yoksa o haliyle kılar, çıplak kılmaz. Hatta temizleme imkânı olsa; ama yanında yabancılar varsa, temizlemeden namazını kılar; çünkü başkalarının yanında avret yerini açmak yasak, necaseti temizlemek ise emirdir. Emir ile yasak bir araya gelince, yasağa uyulur. Yani avret yeri açılmaz. Bir emri yapmak, bir haramı işlemeye sebep olursa, haram işlememek için, o emir terk edilir, yapılmaz.
Haramdan kaçmak, farzı yapmaktan önce geldiği gibi, mekruhtan kaçmak, sünneti yapmaktan önce gelir. Haram işleyerek nafile namaz kılmaya çalışmak, kaş yapayım derken göz çıkarmak olur.
Sual: Kuşluk namazının önemi nedir, ne zaman kılınır? CEVAP Kuşluk vakti, şer’i gündüzün dörtte biri geçtikten sonra başlar, zeval [İstiva] vaktine kadar devam eder. Yani imsak vaktine bu dörtte birlik zaman ilave edilince, kuşluk vakti başlar. Mesela 21 Aralıkta İstanbul’da imsak 5.31dir. Akşam ise 16.44te oluyor. Böylece şer’i gündüz 11 saat 13 dakika olup, bunun dörtte biri 2 saat 48 dakikadır. Bu imsak vaktine ilave edilince 5.31+2.48= 8.19 bulunur. Şu halde, kuşluk bu vakitte başlıyor demektir. Bu da aşağı yukarı işrak vakti ile aynıdır. Çünkü o gün işrak vakti 8.13tür. Kuşluk namazı, bu vakitten öğleye 20 dakika kalıncaya kadar kılınır. (Kısaca söylersek, kuşluk vakti, güneş doğduktan 50 dakika sonra başlayıp, öğleye 20 dakika kalana kadar olan vakittir.)
Kuşluk vaktinde en az iki rekat namaz kılmak çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Günde iki rekat kuşluk namazı kılanın günahları denizlerin köpüğü kadar olsa, affedilir.) [İbni Mace, Tirmizi, Ebu Davud] (Herkesin eklem yeri kadar sadaka vermesi gerekir. Sübhanallah, Elhamdülillah, La ilahe illallah veya Allahü ekber demek birer sadakadır. İyiliği tavsiye etmek, kötülüğe mani olmaya çalışmak birer sadakadır. İki rekat kuşluk namazı kılmak ise bütün bunları karşılar.) [Müslim] (Günde 2 rekat kuşluk namazı kılan, doğduğu günkü gibi günahsız olur.) [Ebu Ya’la] (İki rekat kuşluk namazı kılan gafillerden olmaz. Dört rekat kılan, abidlerden olur. Altı rekat kılarsa, bu namaz o gün ona kâfi gelir. Sekiz rekat kılan, masivayı terk edip itaat eden kullardan yazılır. On iki rekat kılan da Cennette özel bir köşke kavuşur.) [Taberani] (Cennetin bir Duha kapısı vardır. Bu kapıdan ancak kuşluk namazı kılanlar girer.) [Taberani] (İki rekat kuşluk namazı, kabul olunmuş bir hac ve umreye bedeldir.) [Ebuşşeyh]
Peygamber efendimizin, düşman üstüne gönderdiği askerler, kısa zamanda zafer kazanıp bol ganimet ile evlerine döndüler. Bu askerlere gıpta edenleri görünce buyurdu ki: (Size bunlardan daha kısa süren, daha çok ganimet getiren ve daha tez eve döndüren cihad yolunu göstereyim. Kuşluk namazı için camiye giden, daha az savaşmış, daha çok ganimet almış ve daha tez evine dönmüş olur.) [İ. Ahmed]
(İki rekat kuşluk namazı kılmak bana farzdır.) [İ. Ahmed]
Kuşluk namazı nafile namazdır. Kazası olan, kazasını ödemedikçe nafile namaz kılarsa kabul olmaz. Önce kazasını ödemelidir. Kaza namazı borcu olan, kuşluk vakti kuşluk namazı kılmak isterse, (İlk kazaya kalmış sabah [veya öğle, ikindi, akşam, yatsı] namazının farzını ve kuşluk namazı kılmaya) diye niyet ederse, hem kazası ödenmiş, hem de kuşluk namazı kılmış olur.) [Redd-ül-muhtar]
Sual: Seferde kuşluk namazı kılmak caiz mi? CEVAP Vakit müsaitse kılmak iyi olur. Kaza namazı olan hem kazaya hem de kuşluğa niyet etmelidir.
Sual: Duha, kuşluk ve işrak namazları, ne zaman başlar, ne zamana kadar kılınabilir? CEVAP Duha, kuşluk demektir. Âlimlerin çoğu işrak namazının da kuşluk namazı olduğunu bildirmektedir. Tam İlmihal’de diyor ki: Duha vakti olunca, iki rekat (İşrak namazı) kılmak sünnettir. Bu namaza (Kuşluk namazı) da denir.
İşrak vakti, bayram namazı kılınan vakitte başlar. Öğleye 20 dakika kalıncaya kadar kılınır. Kaza namazı kılan kuşluğa da niyet ederek kılar. Böylece hem kaza namazı ödenmiş olur, hem de kuşluk namazı kılınmış olur.
Kaza kılarken Sual: Sabah namazının vakti girince nâfile kılmak caiz olmadığına göre, sabah namazı kazaya kalınca, kuşluk vaktinde sünnetini kılarken, Sübha ve Kuşluk namazına da niyet edilebilir mi? CEVAP Evet, niyet edilebilir. Kaza kılarken, Kuşluk, Sübha, Tehıyyet-ül mescid gibi nafile namazlara da niyet edilir.
Kuşlukta kaza kılmak Sual: Kuşluk vaktinde, Duha namazı kılmayı âdet edinen kimse, sabah namazına kalkamayıp Kuşluk vaktinde kaza etse, Kuşluk namazı da kılmış olur mu? CEVAP Kuşluk vaktinde kaza kılmakla, Kuşluk namazı da kılınmış olur. Ama sabah namazının sünnetini kılarken Kuşluk namazına da niyet edilirse, ayrıca niyet sevabı da alınır.
Sual: Teheccüd namazı kılmak için, önce uyuyup sonra kalkmak şart mı? Kazası olan teheccüd kılabilir mi? Gece namazı kılmanın önemi nedir? CEVAP Teheccüd, gecenin üçte ikisi geçtikten sonra, imsak vaktine kadar kılınan nafile bir namazdır. Teheccüd, uykuyu terk etmek demektir. Teheccüd için önce uyuyup, sonra kalkmanın şart olduğunu bildirenler de olmuştur. (Şir’a şerhi)
Nâfile namazları gece kılmak daha faziletlidir. Çünkü gece uyanmak zordur. Hadis-i şerifte, (En kıymetli ibadet zahmetli olandır) buyuruldu. (M. Felah, İbni Esir,Nihaye)
Teheccüd namazı, gündüz kılınan bin rekâttan daha faziletlidir. Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevabdır. (Dürr-ül-muhtar)
(Amellerin kıymetlisi, az da olsa devamlı olanıdır) hadis-i şerifi, meşakkatli ibadeti ara sıra yapmaktansa, zorluğu az olanı devamlı yapmanın daha faydalı olduğunu bildirmektedir. (Beyheki)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Gece seherde kılınan iki rekât namaz, dünyadan ve içindekilerden daha kıymetlidir. Eğer zor gelmeyeceğini bilseydim, gece namazını ümmetime farz kılardım.) [Müslim]
(Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece namazıdır.) [Müslim]
(Gündüz kaylule yaparak teheccüde, sahura kalkarak da oruca yardım edin!) [İbni Mace]
(Cennette öyle muazzam köşkler vardır ki, bunlar, tatlı dilli olan, selamı yayan, yemek yediren, çok oruç tutan ve gece namazı kılanlara verilir.) [İbni Nasr]
(Gecenin sonunda kılınan iki rekât namaz, dünyadan ve dünyadakilerden hayırlıdır. Ümmetime zor gelmeyeceğini bilseydim, onlara teheccüdü mecburi kılardım.) [Müslim]
(Cemaatle namazlarını kılan kimse, gece namazına kalkmış gibi sevab alır.) [Tirmizî]
(Yatsı veya sabah namazını cemaatle kılan gece namazı kılmış gibi sevaba kavuşur.) [Hatîb]
(Gece namazına devam edin! Bu, sizden önceki salihlerin âdetidir. Gece namazı, Allah’a yakınlaştırıcı, günahlardan uzaklaştırıcı ve onlara kefarettir. Bedene de sağlıktır.) [Hâkim]
(Cebrail aleyhisselam gece namazını o kadar çok tavsiye etti ki, pek az uyuyanların ümmetimin hayırlıları olduğunu anladım.) [Deylemî]
(Ramazanda inanarak ve sevabını umarak gece namazı kılanın günahları affolur.) [Buhârî] (Teravih kılan da gece namazı kılmış olur.)
(Deve veya koyun sağımı kadar da olsa, gece namazı kılmalı. Yatsıdan sonra yatmadan önce kılınan namaz gece namazı sayılır.) [Ebu Nuaym]
(Teheccüd kılma âdeti olup da, uyuya kalana, Allahü teâlâ kılmış gibi sevab verir; uykusu da, kendisi için bir sadaka olur.) [Nesai]
(Selamı yayar, açları doyurur, sıla-i rahimde bulunur, geceleri herkes uyurken namaz kılarsanız, selametle Cennete girersiniz.) [Tirmizi]
(Müminin şerefi gece namazı kılmasındadır.) [Hatîb]
(Teheccüd, günahları affettirir ve hastalıklara şifa verir.) [Tirmizî]
(Gece namaz kılanların yüzü güzel olur.) [Rıyad-un Nasıhîn]
(Gecenin sonunda uyanamayacağından korkan, gecenin evvelinde vitri eda etsin! Sonra yatsın! Gece sonunda uyanacağını ümit eden, vitri o zaman kılsın! Çünkü gecenin sonundaki kalkmakta rahmet melekleri hazır olur.) [Müslim]
(Gece seher vaktinde ve namazlardan sonra yapılan dua kabul olur.) [Tirmizi]
(Seher vakti Allahü teâlâ buyurur ki: İstigfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim! İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duasını kabul edeyim!) [Müslim]
Âl-i İmran suresinin 17. âyetinde, sabredenler, sadıklar[söz, iş ve niyetlerinde doğru olanlar], namaz kılanlar, zekât verenler ve seherde istigfar edenler övülmektedir. Beş vakit namazı, tadil-i erkan ile ve cemaat ile eda etmeli! Teheccüd namazı kılmalı, seher vakitlerini istigfarsız geçirmemeli, gaflete dalmamalı, ölümü ve âhireti düşünmeli, haramları bırakıp, âhirete yönelmeli. (Mek. Masumiyye)
Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama, (Benim için ibadet et!) buyurunca, Hazret-i Musa, (Yâ Rabbî, sana ne zaman ibadet edeyim ki makbul olsun?) diye sordu. Cenab-ı Hak (Gece namaz kıl!) buyurdu. (Ey Oğul İlmihali)
Teheccüd namazı çok faziletli olmasına rağmen nafile bir namazdır. Ömründe hiç Teheccüd kılmayana, âhirette hiçbir ceza verilmez, çünkü nafiledir, ama farzın kazasını kılmayan büyük cezalara maruz kalır. İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Farzın yanında nâfilenin ve sünnetin hiç kıymeti yoktur. Deniz yanında, damla bile değildir. (1/29)
Hanefi âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevi hazretleri buyurdu ki: Fütuh-ul-gayb kitabındaki (Farz namaz borcu olanın nafile namazlarını, Allahü teâlâ kabul etmez) hadis-i şerifi gösteriyor ki, farz borcu olanın, sünnetleri de kabul olmaz. Çünkü sünnetler de nafiledir.
Gece kaza kılan hem kazasını öder, hem de teheccüd sevabına kavuşur. (Nevadir-i Fıkhıyye)
Kazası olan, gece kaza kılarsa, Teheccüd de kılmış olur. Eğer Teheccüde de niyet ederse, niyet sevabı da alır. Kazası olmayanın da, kaza namazı kılmasının hiç mahzuru olmaz.
Teheccüd namazının sınırı Sual: S. Ebediyye’de, teheccüd ve kuşluk namazlarının en çoğunun, 12 rekât, evvabin namazının ise 6 rekât olduğu bildiriliyor. Bu namazlar, sınırsız değil midir? CEVAP Bunlar sünnet namazlardır. Peygamber efendimiz ne kadar bildirmişse o kadarı sünnettir. Sünnetlere de nafile denir. Her sünnet nafiledir; fakat her nafile, sünnet değildir. Nafileler, revatib ve regaib diye ikiye ayrılır. Revatib, farzlardan önce veya sonra kılınan müekked ve gayr-ı müekked sünnetlerdir. Regaib ise,kuşluk, teheccüd ve evvabin gibi diğer sünnetlerdir. (Nimet-i İslam)
Teravih namazı da sünnettir ve sünnet olan miktarı 20 rekâttır. Daha fazla kılınırsa nafile olur. Kuşluk, evvabin ve teheccüd namazlarının da sünnet olan miktarı bildirilen miktardır. Bir kimse kuşluk vakti 40 rekât namaz kılsa, bunun 12 rekâtı sünnet, kalanı nafile olur. Akşam namazının farzından sonra, 20 rekât nafile namaz kılınsa, bunun 6 rekâtı sünnet, kalanı nafile olur. Bir kimse gece bin rekât nafile namaz kılsa, bunun 12’si sünnet olan teheccüd namazı, diğerleri nafile olur. Sual: Hangi nafile namaz diğerlerinden üstündür? CEVAP Teheccüd namazı diğer nafilelerden daha üstündür. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Farzlardan sonra en faziletli namaz, gece kılınan teheccüd namazıdır.) [Müslim]
Kazaya da niyet edilirse, hem kaza borcu ödenmiş, hem de teheccüd sevabına kavuşulmuş olur.
Sual: Gece bir saat uyanık kalsak, bu bir saatte, kısa sure okuyarak 30 rekat kaza kılmak mı, veya, uzun sure okuyarak 2 rekat kaza kılmak mı daha iyi olur? Yoksa toplam bir saat ibadet edildiği için ikisi eşit mi olur? CEVAP Nafile ibadet farklıdır. Ancak kaza namazı için ne kadar çok kaza kılınırsa o evla olur. Yatsıdan sabaha kadar iki rekat kaza kılan kimse, iki rekat kaza borcunu ödemiş olur. İki dakikada iki rekat kılan da iki rekat kaza borcunu öder. Kadir gecesi yatsıdan sabaha kadar iki rekat kaza kılan da yine iki rekat kaza borcunu öder. Sevap yönü ayrıdır. O gece bir saat ibadet etmek, başka zamanki bin saatten daha kıymetlidir.
Gece namazı Sual: Seher vakti uyanıp kaza namazı veya vitri kılan, teheccüd namazı da kılmış sayılır mı? CEVAP Evet, kılmış sayılır. Gece hangi namaz kılınırsa kılınsın, teheccüd namazı da kılınmış olur. Hadis-i şerifte, (Yatsı namazından sonra [seher vaktinde] kılınan namaz, gece namazındandır) buyurulmuştur. (İbni Âbidin)
Gece kaza kılan, hem kazasını öder, hem de teheccüd sevabına kavuşur. (Nevadir-i Fıkhıyye)
Demek ki, gece kaza namazı kılan, teheccüd namazı da kılmış sayılır, ancak niyet sevabına da kavuşmak için, hem kaza namazına, hem de teheccüd namazına niyet etmeli. Yeni abdest alınmışsa, Sübha namazı da kılınmış olur. Niyet sevabına da kavuşmak için Sübha namazına da niyet etmeli.
İstihare, bir işin hakkında hayırlı olup olmadığını anlamak için abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra bu husustaki duayı okuyarak o işle ilgili rüya görmek üzere uykuya yatmaktır.
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Dört şeyi yapan dört şeyden mahrum kalmaz: 1- Şükreden, nimetin artmasından, 2- Tevbe eden, kabulden, 3- İstihare eden, hayırdan, 4- İstişare eden, doğruyu bulmaktan, hakikate ulaşmaktan mahrum olmaz.
Herhangi bir işe başlarken, mesela evlenirken, ev alırken istihare yapmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Mutluluk, istihare namazı kılmakla gerçekleşir.) [Hakim] (İstiharede bulunmak ve kadere rıza göstermek kişinin mutlu olacağına, bunun aksi ise, kişinin mutsuz olacağına alamettir.) [Tirmizi] (İstihare eden kimse mahrum kalmaz, istişare eden pişman olmaz. İktisat eden darlık çekmez.) [Taberani]
Evlenmeden önce, birkaç defa istihare etmeli, Hak teâlâya sığınmalıdır. Nefsin ve kötü kimselerin araya girmemesi için, yalvarmalıdır.
Bir işe başlayacağınız veya bir şeyden kurtulmak istediğiniz zaman, iki rekat nafile namaz kılıp [aşağıda bildirilen Arapça duayı okuyarak] “Eğer bu işim [Mesela şununla evlenmem veya şu evi almam] dünya ve ahiretim için hayırlı ise, bunu bana mübarek eyle. Eğer hakkımda hayırlı değilse, onu benden uzaklaştır ve hayırlı olanı bana kolaylaştır. Beni kazana rıza gösterenlerden eyle, Ya Erhamerrahimin” demelidir.
Önce günahlardan tevbe edilir. Tevbe için kısaca, “Ya Rabbi! Büluğ anımdan şimdiye kadar yaptığım günahlara pişman oldum. Bundan sonra da, inşallah hiç günah işlememeye söz veriyorum” denir. Sonra gusledilir. Gusülden sonra, o gece (istihareye niyet ettim) diyerek iki rekat nafile namaz kılınır. İlk rekatta Kâfirun, ikinci rekatta İhlas okunur. İstihare namazından sonra şu dua okunur: (Allahümme innî estehirüke bi-ilmike ve estakdirüke bi-kudretike ve eselüke min fadlikelazim fe inneke takdirü ve la akdirü ve tâlemü vela âlemü ve ente allamül-guyub)
Bu şekilde istihareye yedi gece devam edilir. [Gündüz de istihareye yatmak caizdir.] Gusül sadece ilk gün alınır. Diğer günler gusle gerek yoktur.
İstihare başkasına yaptırılmaz. İstihareyi herkesin kendi yapması gerekir. İstihare yapmasını öğrenmeli, bu sünneti kendisi ifâ etmelidir. Bedenle yapılan ibadetleri başkasına yaptırmak caiz değildir.
İstihare namazını kılıp duasını ettikten sonra hiç konuşulmadan yatılmalı. İhtiyaç varsa konuşulur. Aslında her zaman yatsı namazını kıldıktan sonra, ihtiyaç olmadıkça konuşmamak müstehaptır, iyi olur.
İstihareden sonra, abdestli olarak, kıbleye dönüp yatılır. Rüyada beyaz veya yeşil görmek hayra, siyah veya kırmızı görmek şerre alamettir. 7 gün istihareden sonra, rüyada bir şey görülmezse, kalbe bakılır. O işi yapmak arzusu varsa, o işe karar verilir.
Bir muradı olan kimse, abdest alır, temiz bir yere oturur, üç defa salevat-ı şerife okur, sonra her birine Besmele çekerek 10 Fatiha, sonra 11 İhlas okur, sonra üç defa salevat okur. Sonra sağ yanı üzere, yüzü kıbleye karşı olarak ve sağ elini sağ yanağı altına koyarak yatar, niyet ettiği şeyin iyi veya kötü olacağını bi-iznillah rüyada görür. (Fetava-i Karı-ül-hidaye)
İstişare, istihareden üstündür Sual: İstişare edecek salih, güvenilir kimsesi olanın, istişareyi bırakıp istihare yapması uygun mu? CEVAP Bir işin, hakkımızda hayırlı olup olmadığını anlamak için rüyaya yatmaya istihare denir.Bir işi ehline sormaya da istişare denir. İstişare sünnettir; hatta Resulullaha farzdı. Hâlbuki elbette vahiyle öğrenebilirdi. Cebrail aleyhisselamdan Allahü teâlânın muradını sorup öğrenebilirdi veya bizzat kendisi devamlı istihare yapabilirdi; ama Allahü teâlâ istişare yapmasını emretti. Bir âyet-i kerime meali şöyledir: (Bir iş yapacağın zaman arkadaşlarınla istişare et!) [Al-i İmran 159]
İyi kimseler övülürken de, (İstişare ederek iş yaparlar) buyuruluyor. (Şura 38)
İnsan, malını, güvendiği kimseye bıraktığı gibi, doğru söyleyeceğine emin olduğu kimseyle istişare eder, danışır. Meşveret [danışmak], insanı pişman olmaktan koruyan bir kale gibidir. Meşveret olunacak kimsenin, insanların halini, zamanın ve memleketin şartlarını bilmesi lazımdır. Buna, siyaset bilgisi denir. Bundan başka, aklı, fikri kuvvetli, ileriyi gören, hatta sıhhati yerinde olması gerekir.
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: (Salih olan âlimlerle istişare edin!) [Taberani]
(İstişare, pişmanlığa karşı kaledir.) [İ. Maverdi]
(İstişare eden, pişman olmaz.) [Taberani]
(Yapacağı işi ehliyle istişare edene, o işin en güzeli nasip olur.) [Taberani]
(Tedbirli kimse, işinin ehli olana danışıp, ona göre hareket eder.) [Ebu Davud]
Hazret-i Âdem, (İşlerinizi istişareyle yapın. Eğer ben, yasak meyve konusunda meleklerle istişare etseydim, musibete maruz kalmazdım) buyuruyor. Hazret-i Ömer de, (Allah’tan korkanlarla istişare edin) buyurmuştur.
Demek ki, işin ehli olanla istişare, istihareden üstündür, yani istişare şartları varken istihare yapılmaz. Ancak, danışacak salih, güvenilir bir zatı tanımayan, istihare yapmalıdır.
a- Eshab-ı kiramdan Osman bin Huneyf hazretleri anlatır: Gözleri görmeyen bir kimse, gözlerinin açılması için Resulullaha ricada bulundu. Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Abdest al, iki rekât namaz kıl ve şöyle dua et: “Allahümme innî es’elüke ve eteveccehü ileyke bi-Nebiyyike Muhammedin Nebiyyirrahmeti.” Sonra, gözlerinin açılması için, “Yâ Rabbi, Resulünün hürmeti için gözlerimi aç!” diye dua et!) [Nesaî]
O kişinin, namaz kılıp dua ettikten sonra, gözlerinin açıldığını gördük. (Tergib)
b- Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allah’tan veya insanlardan bir isteği bulunan, güzelce abdest alıp iki rekât namaz kılsın! Sonra Allahü teâlâya hamd etsin, Resulüne salevat getirip, şu duayı okusun! (Lâ ilâhe illâllah-ül-halîm-ül-kerîm. Sübhânallahi Rabb-il-arş-il-azîm. Elhamdü lillâhi Rabbil âlemin. Es’elüke mûcibâti rahmetike ve azâimi mağfiretike vel ganîmete min külli birrin vesselâmete min külli ismin lâ teda’ lî zenben illâ gafertehü velâ hemmen illâ ferrectehü velâ hâceten hiye leke rıdan illâ kadaytehâ yâ erhâmerrâhimîn.) [Halebî]
Hacet namazı iki, dört veya on iki rekât olarak kılınır. Birinci rekâtta Fatiha ve üç Âyet-el kürsi okunur, diğer rekâtlarda Fatihayla birer kere İhlâs ve Muavvizeteyn [iki kul e’ûzü] okunur. Yahut her rekâtta Fatiha, Âyet-el-kürsi ve İhlâs okunur.
c- Bir başka hacet namazı da şöyle: Yatsı namazını kılıp vitri kılmadan önce, dört rekât namaz kılınır. Birinci rekâtta bir Fatiha, üç Âyet-el-kürsi okunur. İkinci rekâtta Fatihadan sonra üç İhlâs ve Muavvizeteyn [yani iki kul e’ûzü] okunur. Üçüncü rekâtta ilk rekâtta okunanlar okunur. Dördüncü rekâtta ise ikinci rekâtta okunanlar okunur. Namazdan sonra dileğini ister. (İmad-ül-islam)
Türkçe olarak şöyle dua etmek de olur: (Ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi! Bu yüce Peygamberi bana şefaatçi eyle! Onun hürmetine duamı kabul et!)
Bu duayı müslümanlar, her zaman okuyup maksatlarına kavuşmuşlardır. Bu duaları bir kere okuyup bırakmamalı. Kırk gün ve daha fazla kadar devam etmek iyi olur.
d- Maddi veya manevi bir isteği olan kimse, gece, gusledip veya abdest alıp, iki rekât namaz kılsa, her rekâtında bir Fatiha ve üç İhlas okusa, selamdan sonra secdeye gidip, (Ya Rabbi, benim isteğimi Ebu Bekr-i Sıddık radıyallahü anh hürmetine yerine getir) diye dua etse; Allahü teâlâ, isteğini verir. (Menakıb-ı ciharı yari Güzin)
“Peygamberimiz (a.s.m.) Miraç’ta, Sidre-i Mühteha’ya çıktı, bir rekât namaz kıldı. Buna bir rekât da kendisi ilâve etti. Namaz iki rekât oldu. Cenab-ı Hak kendisine bir rekât daha kılmasını emretti. Böylece namaz, akşam namazı gibi vitir [tek] oldu. İşte Peygamberimiz üçün-cü rekâtı kılacağı sırada İlâhî rahmet ve nur tecelli etti. Peygamberimiz o nur içinde kaldı. Ve kendinden geçmiş vaziyette elleri çözüldü. Sonunda ellerini kaldırarak tekbir aldı. İşte elleri kaldırmak böylece vacip oldu.,”
Başka bir rivayette ise, Peygamberimiz üçüncü rekâtı kılacağı sırada Fatiha ve zamm-ı sûre okudu. Rükûa gideceği sırada Cehennemi gördü. Cehennem ehli kömür gibi sim siyah olmuştu. Peygamberimiz bu halde de kendisinden geçti ve elleri çözülüverdi. Hemen Cebrail (a.s.) geldi, Peygamberimizin üzerine Kevser suyundan döktü. Böylece Peygamberimiz kendine geldi. Tekbir alıp kunut dualarını okudu. Kunut duasında Cehennemden ve Cehennem ehlinden Allah’a sığındı.
Vitir namazının vakti ve fazileti hakkında da Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır: “Allah size bir namazı ziyâde kıldı ki, o namaz sizin hakkınızda kırmızı tüylü develerden daha hayırlıdır. İşte o namaz vitir namazıdır. O namazı yatsı ile şafağın atışı arasında verdi.” Bilindiği üzere, Arapların yanında o zamanlar en kıymetli dünya malı kırmızı tüylü develerdi. Hadiste, vitir namazının en kıymetli dünya malından daha hayırlı olduğu bildirilmektedir. “Allah tekdir; tek olanı sever. Ey Kur’an ehli! Siz de vitir namazını kılınız!”
Son derece önemli bir namaz tarifiyle devam etmek istiyorum… Bu ÇOK DEĞERLİ NAMAZI, Efendimiz Hazreti Rasûlullâh (s.a.v.), Amcası Abdulmuttalib’in oğlu Abbas (r.a.)’a öğretmiştir.
Sual: Namaz beş vakit değil mi? Niye üç veya altı vakit diyenler çıkıyor? CEVAP Peygamber efendimiz bize namazın beş vakit olduğunu bildirdi. Senelerce beş vakit kıldı. Artık başka delil aramak gerekmez. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
Sual: Namaz kılmak ibadet yani sevap olduğuna göre, sevabı her gün işlemek yerine, müsait olduğum zamanlar veya emekli olunca kılsam ne mahzuru vardır?
Sual: Namaz bittikten sonra neler yapılır? CEVAP Yalnız kılmış olan veya imamla kılan kimse, selamın akabinde, (Allahümme entesselamü ve minkes-selamü tebarekte ya zel-celali vel-ikram) der.
Namaz Müminin Miracı – İmanın Göstergesi – Kalbin Nuru
Allah (c.c.)’ın varlığına ve Hz. Muhammed (s.a.s)’in Peygamberliğine imandan sonra farzların en önemlisi olan namaz, insanı her yönü ile temizleyen çok önemli bir ibadettir.
Allah (c.c.)’ın varlığına ve Hz. Muhammed (s.a.s)’in Peygamberliğine imandan sonra farzların en önemlisi olan namaz, insanı her yönü ile temizleyen çok önemli bir ibadettir. Bunun içindir ki Sevgili Peygamberimiz;
Hacet Namazı, iki, dört ya da on iki rekât şeklinde kılınabilir. Efendimiz’in (s.a.s) rivayetine göre
ilk rekâtta Fatiha’dan sonra üç defa Ayetel-Kürsi,
diğer rekatlarda Fatiha’dan sonra sırasıyla birer defa İhlas, Felak ve Nas sureleri okunur.
Hacet namazı bitince Allah’a hamd ve sena, Resûlullah’a salat ve selamdan sonra, peygamberlerin duaları da eklenerek bir hacet duası okunması sünnet. Çeşitli hacet duaları olduğu için herhangi bir tanesi tercih edilebilir. Hacet duasını okuduktan sonra Allah’tan ihtiyacın giderilmesi için dilekte bulunulur. Dualar okunurken, çekilen acının tesiriyle tamamen Cenâb-ı Hakk’a yönelip, ıztırar haliyle yakarmak gerekir.
Hacet namazının ne zaman, nasıl kılınacağı ve ne okunacağı hususunda insan,ruh haline göre hareket edebilir. Öyle ki bazı sıkıntılar ve istekler anlık olabilir. Genelde perşembeyi Cumaya bağlayan gece Hacet Namazı kılmanın daha evla olduğu belirtilmektedir.
Hacet Namazı bir haksızlığa uğrandığında, bir eşya kaybolduğunda, merak edilen bir kimseden haber alınmadığında bu namaz kılınıp dua edilebilir. Eğer geniş zamana yayılan bir dert veya arzu varsa Yatsı veya teheccüt namazından sonra hacet namazı kılınır. Bilhassa ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılardan ve İslam aleminin maruz kaldığı mağlubiyet ve zilletten kurtulması, hak ve hakikatin dünyaya hakim olması için kılınacak hacet namazlarının ise 40 gün veya daha fazla bir süreye yayılması gerekir.
Hacet Namazına niyet edilir. Namazda aşağıdaki ayetler okunur:
Allahümme innî es’elüke tevfîka ehli’l-hüdâ ve a’mâle ehli’l-yakîni ve münâsahate ehli’t-tevbeti ve azme ehli’s-sabri ve cidde ehli’l-haşyeti ve talebe ehli’r-rağbeti ve teabbüde ehli’l-verâi ve irfâne ehli’l-ilmi hattâ ehâfük. Allahümme innî es’elüke mehâfeten tahcizünî an ma’siyetike hattâ a’mele bi-tâatike amelen estehikku bihi rıdâke ve hattâ ünasıhake bi’t-tevbeti havfen minke ve hattâ uhlisa leke’n-nasihate hubben leke ve hattâ etevekkele aleyke fi’l-ümûri ve husne zannin bik. Sübhâne Hâlikı’n-nûr...
Hacet duasının meali :
Allah’ım! Senden hidâyet ehlinin başarısını, yakîn ehlinin amellerini, tevbe ehlinin öğütleşmesini, sabır ehlinin azmini, korku ehlinin ciddiyetini, senin rızâna rağbet gösterenlerin talebini, takvâ ehlinin ibâdetini, ilim ehlinin irfanını isterim ki, senden hakkıyle korkayım. Allah’ım! Senden öyle bir korku isterim ki, o beni sana isyandan men’etsin, tâ ki sana itâat ile öyle amel edeyim ki onunla senin rızâna ereyim, senden korkarak samimiyetle sana döneyim, sırf senin sevgini kazanmak için hâlis nasihat edeyim, her işte sana güvenip sana dayanayım sana güzel zan besliyeyim… Nûrun yaratıcısı olan Allah, her türlü nekâis ve kusurlardan münezzehtir…
Diyanete Göre Hacet Namazı Kılma Şekli:
Bir müslüman, ihtiyacı olan bir şeyi elde etmek için Allah’ın kendisine öğrettiği sebepleri ve kanunları elinden geldiği kadar yerine getirmeye çalışmalı ve sonucunu da Allah’tan beklemelidir. Bununla birlikte ahirete veya dünyaya ait bir dileğin gerçekleşmesi isteği ile Allah rızası için namaz kılması da uygundur. Kılınan bu namaza “Hâcet namazı” denir. Bu konuda Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kişi, ihtiyacı olan bir şeyi Allah’tan veya bir insandan isteyeceği zaman önce güzelce abdest alsın, sonra iki rekât namaz kılsın. Sonra Allah’ı anıp Resûlullah’a salavat getirsin ve şöyle desin:
(“ilim ve kerem sahibi Allah’tan başka ilah yoktur. Ulu arşın Rabbi Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım! Rahmetine vesile olacak amelleri, mağfiretini kazandıracak sebepleri, her çeşit iyiliği elde etmeyi ve her türlü günahtan kurtulmayı senden niyaz ediyorum. Affetmediğin hiçbir günâhımı, kaldırmadığın hiçbir sıkıntımı bırakma! Rızâna uygun olan her türlü dileğimi kabul buyur!”) (Tirmizî, Salât, 236; İbn Mâce, İkâmet’u-Salat, 189)
Hâcet namazı dört veya iki rekât olarak kılınabilir. On iki rekât kılınabileceği şeklinde de rivayet vardır. Bu namazı dört rekât kılacak olan kişi, birinci rekâtında Fâtiha sûresinden sonra üç defa Ayetü’l-kürsî, diğer üç rekâtında da birer Fâtiha ile birer İhlas, Felak ve Nâs sûrelerini okur. Sonra da yukarıdaki duayı yapar (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 472-473).
Resulullah “Bana haber veriniz ki kimin evinin önünden bir ırmak geçse ve beş defa o ırmaktan yıkansa onun üzerinde pislik kalır mı?” buyuruyor. Ashab da “elbette kalmaz” diyor işte günde beş vakit namaz kılanın durumu da böyledir. Yine Resulullah “insanlar beş sıkıntıda kalacaklardır. Birincisi ölüm anı ikincisi kabirde üçüncüsü münker nekir suallerine cevap dördüncüsü seyahat yani suallere cevaba göre günah ve hasenatın sevabının dağıtılması beşincisi Sırattır.” buyurunca Hz.Ebubekir ve ashab ağlamaya başladı.
CEBRAİL (AS): “ALLAH-U TEALA EBU BEKİR’E SELAM SÖYLEDİ” Bunun üzerine Cebrail (as) gelerek “Ya Resulullah Allah-u Teala Ebubekir Sıddık’a selam söyledi. O her zehirin bir de panzehiri her hastalığın bir şifası olduğunu bilmiyor mu? Kim sabah namazını kılarsa ölümü ve ölüm anındaki durumu kolay olur. Kim öğle namazını kılarsa Allah onun kabrini nurlandırır. ikindi namazını kılana münker ve nekir sorularına cevap kolaylaştırılır. Akşam namazını kılanın sevabı artırılır. Yatsı namazını kılan sırat köprüsünü yıldırım gibi geçer.” buyurdu. Resulullah Efendimiz “Eğer benim bildiğimi bilseydiniz muhakkak az güler çok ağlardınız” buyurmuşlardır. Hz. Ali (ra.) bildirdiği hadisi şerifte “Bir kimse hafife alsa namazını Allah-u Teala o kimseyi on beş bela ile cezalandırır.
1-Salih ve saliha kimselerin defterinden silinir. 2-Hayatından bereket kaldırılır. 3– Rızkının bereketi kaldırılır. 4-Bir hayır hasenatta bulunsa da onu kabul edilmiyor. 5-Duası kabul olunmaz. 6-Salihin duasından nasip almaz. Kendisi kılsa milyarlarca Müslümanın duasından nasibini alıyor. 7-Ölürken ateş içinde kalır su bile içemez 8-Ölümü ansızın olur. Tövbe edecek zamanı bulamaz. 9-Ölürken üzerine büyük ağırlık gelir. 10-Kabir onu sıkar. 11-Kabirde zulmette kalır. 12– Münker ve nekir suallerine cevapta kusurlu olur. 13-Kabrinden kalktığında Allah-u Teala ondan razı olmaz. 14-Hesabı şiddetli olur. 15-Cehenneme sevk olunur.”
“NAMAZI TAM OLANLARA KIYAMETTEKİ SORGULAMALARDA KOLAYLIK GÖSTERİLİR”
Peygamber Efendimiz “Kıyamette muhasebeye evvela namazdan başlanır. Eğer namaz sorularına cevap verilirse diğer suallarde kolaylık gösterilir.” buyurmaktadır. “Namazı huşu ile kılanlar felah bulurlar.” Mü’min suresi 1. ve 2. ayet mealidir. Namazı huşu ile kılmakta tarikat ile mümkün olur. Namazı ehven tutanların başına gelecekleri Resulullah(sav) şöyle buyurmaktadır: (Yani namazı tam anlamıyla vaktinde kılamayan gelişigüzel kılanlara)
Dünyada olan zararları : 1- Rızkından bereket kalkar 2- Hanesinden bereket kalkar 3- İman nurunu kaldırır. 4-Müslümanlar yanında da ayıplanır.
Ölüm anındaki zararları: 1- Susuz olarak vefat eder. Su yanında olsa dahi kullanamaz. 2- Aç olarak ölür 3- Ruhunu almak güç olur. 4- imansız gitmesi muhtemeldir.
Kıyamette ki zararları: 1- Kabirden kalkınca yüzü siyah olarak kalkar. 2-Hesabı gayet güç olur. 3- Cenab-ı Hakk’ın rahmetinden uzak olduğu alnında yazılı olur. 4-Cehennemdekilere dahil olur. Çünkü namaz edepsizlikten akıl ve şeriata uymayan her şeyden uzak tutar” buyuruyor Cenab-ı Allah. Ana babalar çocuklarını çok sever. Çirkin dahi olsalar çok sever. Eğer insan Cenab-ı Allah’ı severse her emri de hoş görülür ve sevilir. Bir ayeti kerimenin mealinde buyuruyor ki : “Müslümanın cennette de cehennemde de makamı vardır. Eğer namazı devamlı olarak kılarsanız cennetteki makama ulaşırsınız.” Mesela; yatsı namazını kılarsanız yatsı için cehennemde yanan ateş söner. Sabah namazı için yanan ateş devam eder. Eğer sabah namazını kılarsanız o da söner. Böylece yanıp sönmeler devam eder.
HUŞU İLE NAMAZ NASIL KILINIR? Namaza başlarken kendimizi sırat köprüsünün üzerinde görmemiz lazım. Sağımız cennet solumuz cehennem. Arkamızda ise Azrail as. Var. İki kaşımız arasında da Kabe’yi Muazzamayı göreceğiz. Ellerimizi kaldırdığımızda da ellerimizin biri dünyayı öbürü de ahireti temsil edecek. ‘Ya Rabbi emrin olan namazı huzurunda kılmak için geldim.’ demeliyiz. Allahu Ekber deyip elini kaldırdığın zaman bütün aklın ve şuurunla beraber bu tekbiri alacaksın. Farzdır. Yani ‘Ya Rabbi sen büyüksün‘ deyip dünyayı arkaya atıyorum diyorsun. Ellerini bağladığın zaman da ‘Ya Rabbi ne kadar kötü düşüncelerim varsa huzuru ilahinde bunları dağıtıyorum1 diyorsun. Ondan sonra subhaneke ve fatihadan sonra rükuya varırsın. Rüku islam’la beraber gelmiştir. Önceden direk secdeye varılıyordu. Rükuda ‘Ya Rabbi ben Sen’i noksan sıfatlardan tenzih ediyorum. Ya Rabbi ben kemal sıfatınla Sen’i takdis ederim‘ diyorsun. ‘Ya Rabbi ben Sen’in büyüklüğünü söylemekten acizim. Sen kendi büyüklüğünü nasıl biliyorsan ben de öyle kabul ediyorum‘ diyeceksin.
ALLAH SANA GÜNDE BEŞ DEFA RANDEVU VERİYOR! Namaz Allah ile kulun buluşmasıdır. En büyük zikir namazdır. Allah sana beş sefer randevu veriyor günde. Namaz kulun Allah’la konuşmasıdır. Bu fırsatı kaçırmamak lazımdır.
SECDE YERİNE BAKMAK GÖZBEBEĞİNİ DİNLENDİRİR! “Namaz gözümün nurudur ” diyor Resulullah.. Kıyamda secdeye bakacaksın. Gözbebeğinin en iyi dinlendiği andır. Beyin hücresi tam kapasite ile namazda çalışıyor. Glikoz beyin hücrelerine namazda ayakta iken yüzde 25 rükuda yüzde 40 secdede ise yüzde 75 oranında intikal ediyor.
NAMAZ TANSİYONA BUNAMAYA İYİ GELİR! Onun için beş vakit namaz kılan buna-maz. Aynı zamanda tansiyonu da yükselmez. Belden yukarda olan kan namazda rükuyla aşağı indiği için tansiyon düşer. Görüyorsunuz namaz ibadetinde Cenab-ı Allah peşin fayda veriyor.
İNGİLİZ DOKTOR ABDEST SUYUNU TAVSİYE EDİYOR! Bir ingiliz doktor 746 çeşit hastalık vardır. Bunun 2/3’si abdest suyuyla giderilir” diyor. Çünkü ağızdan burundan giren mikrop abdest suyuyla temizleniyor. Namaz kılarsan vücudunun direnci artıyor. Allah seni bu abdestle koruyor. Sonra imanını kurtarıyorsun. İnsan namaz kılmaya mecburdur. Çünkü Cenab-ı Allah buyuyor ki: “Ben insanları ve cinleri Bana ibadet etsinler diye yarattım“. Buraya dikkat edin. “Sizi ve cinleri kendim için yarattım beni tanıyasınız ibadet edesiniz diye yarattım” buyuruyor.. Beyninin altında gudde var. Bu vücuttaki yüzlerce guddeyi orkestra şefi gibi yönetir. Üzüntü huzursuzluk halinde burada spazm olur ve bütün diğerlerine -guddelerine- sinyal verir. Vücutta kasılma olur. Hormon kan damarının içine akamaz. Hormonal sistemde hastalık başlar. Bu durumda da doktor bir şey yapamaz. Bunun çaresi buradaki spazmı kaldırmak. Bu nasıl olur? Allah iman etmekle güvenmekle sevmekle olur. islam’ın altı şartını yaşarsan dosdoğru iman etmiş olursun. Böylelikle oluşan sevgide hormona akar. Demek ki Birbirimizi sevmeliyiz ihlas içerisinde yaşarsak Allah bize rahmet eder.
ALLAH-U TEALA BUYURUYOR: “İHLAS BENİM SIRRIMDIR. BEN ONU SEVDİĞİM KULUMUN KALBİNE VERİRİM” İhlas nedir? Allah “O benim sırrımdır. Ben onu sevdiğim kulumun kalbine veririm” buyurur. Bunu melek bilmez ki sevap yazsın.. Şeytan bilmez ki bozsun ihlassız amel Allah tarafından kabul görmez. Cenab-ı Allah insanı yaratırken bu guddeye insanın şifresini koyuyor. Bizim yaradılışımız bünyemiz Allah’a ibadet etmeye uygun şekildedir. Nefse muhalefet etmek şart. istersen evliya ol. Çünkü nefis Allah’ın en büyük düşmanıdır.
CENAB-I HAKK “SEVDİĞİM KULUMA MUSİBET VERİRİM” BUYURUYOR! İslam’ın 6 şartını nefsinde aksiyon olarak yaşayan müstesnadır. Başına gelen musibete sabredeceksin. Cenab-Hakk ben sevdiğim kuluma musibet veririm buyuruyor. Çünkü kulunun günahlarından temizlenmesi için bu musibeti Cenab-ı Allah veriyor. Bela musibet geldiği zaman haline şükredersen Allah senden razı olur. Sabredersen Cenab-ı Hakk seni Sıddıklar zümresine koyuyor. Yani Peygamberlerden sonra geliyorsun.
DOKTORLAR HAYRETLER İÇERİSİNDE KALIYOR! Veremli bir hasta çocuğu doktora götürüyorlar. Tahlilden sonra veremin dördüncü devresi görülüyor. Babasına “Amca bunu köyüne götür döşeğinde rahatça ölsün” diyorlar. Köye dönüyorlar. Köyün yaşlılarından biri bu çocuğa diyor ki: “Oğlum kabirde ilk sual namazdır. Namazını kıl ve kazalarını da boş zamanlarında kıl” diyor. Ve çocuk namazlarını ve kazalarını nafileleri kılıyor. Akciğerdeki zarlarda barınan mikrop vücut hareketleriyle ölür. Çocuk kazaları da kılmaya başlayınca “Anne bana pirzola yap köfte yap” diyor iştahı açılıyor iki ay geçiyor ve kendisinin iyileştiğini hissediyor. Gene istanbul’a gidip aynı doktora muayene oluyor. Doktorlar şaşırıyor bakıyorlar ki verem mikrobu ortadan kalkmış! Yerinde beyaz kireç şeklinde bir leke var. Çocuğa nasıl tedavi olduğunu hayretle soruyorlar. Nasıl oluyor bu işler? Namazdaki hareketler akciğerdeki mikrobun faaliyetini önlüyor. Namaz kılan insan vereme yakalanmaz. Diyelim ki mikrop vücuda girdi. Karaciğere sinyal gidiyor. “Bende verem mikrobu var. Daha özel hücre imal et” diyor. Ve karaciğer normal hücrelerin 6 misli hücre imal ediyor. Bu hücre mikrobu yutuyor ama hazmedemiyor. Ne olacak? Diğer hücreler onun etrafında kalsiyumla hava boşluğunu örüyorlar. Hava boşluğu kalkıyor. Verem mikrobu o hücrenin içinde havasız kalıyor ve ölüyor ve film çekilince o mikrop beyaz kireç şeklinde görünüyor. Tıbbi açıklaması budur.