Esmaları Zikretmeden Önce Abdest Almak Gerekir mi?

Esmaları Zikretmeden Önce Abdest Almak Gerekir mi?

Esmaları Zikretmeden Önce Abdest Almak Gerekir mi?Zikir, Allah’ı ve onun sıfatlarıyla oluşan tüm sistemin, yaradılışın manasını idrak etmektir. Zikir hatırlamak anlamına da gelir. Bir şeyi hatırlayabilmemiz için önceden onu biliyor olmamız gerekir ki aslında bu bence de böyledir. Biliriz ama bildiğimizi bilmeyiz, mana üzerine düşünmeye başladığımızda ise hatırlarız. Zikir aynı zamanda Kur’an-ı Kerim‘in de adıdır. Kur’an bize manayı anlayabilmemiz, hatırlayabilmemiz için yol gösterici olabilsin diye vahiy olmuştur. Kur’an bedenimizi ve hayatımızı kullanma kılavuzumuzdur.

Öncelikle biz niye abdest alıyoruz, bunu bilmemiz lazım. Abdest almamızın amacı sadece bedeni temizlemek değildir. Bizim zihnimiz sürekli çalışarak statik elektrik üreten bir mekanizmadır ve bu statik elektrik fiziksel bedenimizde ve enerji bedenimizde radyasyon oluşturur. Radyoaktif alanlar bizlerin enerji ile beslenmesine engel olan kütleler oluşturur. Ayrıca gün içerisinde yaşadığımız stres içerikli ve öfkelendirici deneyimler esnasında oluşan kimyasallar da statik elektrik oluşturmamıza sebep olur. Bilindiği gibi doğada statik elektrik iki yolla boşalır. Biri su ile diğeri de topraklanarak. Bedenimizdeki ve enerji alanımızdaki statik elektriği boşalttığımız ve arındığımız zaman yüksek ve rahmani enerji kanallarıyla bağlantıya geçebiliyoruz. Bu nedenle Allah bizlere su ya da toprak ile abdest almamızı önermiştir. Bana göre, “Rabbim beni nefsimin ve zihnimin oluşturduğu zararlı enerjilerden arındır” dualarıyla yapılan her duş alma eylemi bile bir abdesttir. Bu nedenle bedenimizde ve enerji bedenimizde bulunan statiği boşaltarak Esmaları zikretmek ya da dualarımız yapmak daha işlevsel olacaktır. Bununla beraber abdestsiz bile olsak daima yüreğimiz zikir çekebilir. Benim kalbim, yürürken, konuşurken, otururken, her dakika her nefesimde zikir çekerek Allah’ı anıyor. Sizlere de öneririm.

“Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşü­nürler.” (Al-i İmran suresi 191. Ayet)

Zikirde sayılı ve sayısız durumlar var. Neye göre sayılı ve sayısız?

“Amacımız Allah’ı anmak, ibadet etmek ve o sıfatın manasını idrak edebilmek ise Esmaları sayısız çekiyoruz. Sürekli dilimiz ve yüreğimiz zikir halinde bulunuyor herhangi bir sayıya endekslemeden. Ama amaç belirli bir oluşumu sağlamak ise bu bir evlenme isteği olabilir, çocuk sahibi olmak ya da iş bulma gibi ve yahut ta şifa enerjilerine açılma gibi o zaman Esmaları sayıyla çekiyoruz. Bu şekilde bize kodlu olan Esmanın enerjisini oluşum alanına aktarabiliyoruz. Bu çalışmadaki temel amaç zihni olmasını istediğimiz durumun oluşumuna ilgili Esmanın kozmik gücüyle fokuslamaktır. Bu nedenle belirli bir amacın oluşmasına yönelik yapılan zikirler ebced hesabına göre ortaya çıkan sayıya göre çekilmelidir, sayısını tam olarak yapmaya özen göstermek gerekir. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz, mesela bir kasa var ve şifresi, sağa dört kez, sola üç kez, ve tekrar sağa bir kez çevir, kasa ancak bu şekilde açılıyorsa fazla ya da eksik çevirdiğinizde o şifre kasayı açmaz. Bu nedenle doğru zamanda doğru sayı ile yapılan Esma Zikir çalışması arzu edilen oluşumun gerçekleşmesini çok büyük bir olasılıkla sağlar.”

Not: Araştırmalarım sonucu internette rastladığım Esmalarla ilgili bu yazı çok dikkatimi çektiği için alıntı yaparak sizlerle paylaşmak istedim…