Bayanlar Özel Günlerinde Dua Okuyabilir mi?

Bayanlar Özel Günlerinde Dua Okuyabilir mi?

Bayanlar Özel Günlerinde Dua Okuyabilir mi?
Bayanlar Özel Günlerinde Dua Okuyabilir mi?

DUA YAPMAK VE DUA AYETLERİNİ OKUMAK

Hayızlı veya loğusalı bir kadın, ezberden olmak şartıyla Kur’ân’dan duâ âyetlerini okuyabilir, okunan Kur’ân’ı dinleyebilir.

* Hazret-i Meymune Validemiz (ra) anlatıyor:

“Hayızlı olduğumuz zamanlarda Resûlullah (asm) içimizden birinin kucağına başını koyar ve bize Kur’ân okurdu. Birimiz hayızlı olduğu hâlde başörtüsüyle mescide gider, başörtüsünü oraya yayardı.”1

* Âişe Validemiz (ra) anlatıyor:

“Ben hayızlı iken Peygamber Efendimiz (asm) mübarek başını kucağıma yaslar, Kur’ân okurdu.”2

Hüküm şudur: Kadınlar âdetli günlerinde Allah’a sığınmak, hamd, şükür, zikir ve duâ âyetlerini Kur’ân-ı Kerîm’den ezbere okuyabilirler.

Meselâ bir iş başlangıcında “Bismillâhirrahmânirrahîm” okuyabilirler. Bir ölüm haberi aldıklarında “İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn” diyebilirler. Şükür maksadıyla “Elhamdülillah” diyebilirler. Zikir maksadıyla Fatihâ, Âyetü’l-Kürsî ve İhlâs Sûrelerini; Allah’a sığınmak kastıyla Felâk ve Nâs Sûrelerini ezberden okuyabilirler. Cevşen okuyabilirler. Evrad, ezkâr, delail, tahmidiye gibi duâ metinlerini ve bu metinlerde geçen âyetleri, âyetlere el sürmeksizin okuyabilirler. Tefsir, hadis ve fıkıh kitaplarını okuyabilirler. Arapçası olmayan Kur’ân meali okuyabilirler. Bunlarda sakınca yoktur.

Sadece bu halde Arapça âyet metnine dokunmamaları kâfidir.

KUR’ÂN’A DOKUNMAK

Kur’ân, “Şüphesiz bu, Kur’ân-ı Kerîm’dir. Levh-i Mahfuz’da korunmuştur. Ona tertemiz olanlardan başkası dokunamaz. Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir”3 âyetiyle, Kur’ân’a dokunabilme esaslarını belirliyor.

Buna göre, Kur’ân’a dokunabilmek için,

(1) Küfür kirliliğinden,
(2) Necaset kirliliğinden,
(3) Hades kirliliğinden arınmış olmalıdır.

Yani Müslüman olmalı, maddî kirliliklerden arınmış olmalı ve abdestsizlik hâlinden de sıyrılmış olmalı, yani abdestli olmalıdır.

Dört mezhebin taharetten anladığı budur.

Hayız hâlindeki bir Müslüman kadının kan necasetinden arınmasına ve abdestli bulunmasına fıtraten imkân yoktur. Dolayısıyla Kur’ân’ın Arapça metnine dokunmaz. Ama ezberindeki duâ âyetlerini okuyabilir.

Dipnotlar:

1- Nesâî, Hayız, 19.
2- Müslim, Hayz, 15/301.
3- Kur’ân-ı Kerîm, Vâkıa Sûresi: 77-80.

 

Adetli olan kadınlara Dua okumak yasaklanmamıştır. Adetli kadınlar kuran ayetleri dışında her türlü Dualar okuyabilirler. Salatı Tefriciye veya halk arasında 4444 duası olarak da bilinen bu özel duayı adetli olan kadınlarında okuması caizdir. Adetli olan kadınlara yapmaları yasak olan sadece bir kaç ibadet vardır ve dua etmek bu yasaklar arasında değildir. Diledikleri gibi ve diledikleri kadar her türlü dua, Zikir ve tesbihat okuyabilirler bunun dinen hiç bir mahzuru yoktur aksine okumaları fazilet ve sevaba vesiledir.

Cünüp, âdetli veya lohusa olan kadın Kur’ân âyetlerinden hiç birini okuyamaz, caiz değildir
Bu hususta Resulullah (as) şöyle buyururlar:

“Cünüp ve âdetli kadın Kur’ân’dan hiçbir şey okuyamaz”1

Yani sırf Kur’ân-ı Kerim okumak niyetiyle bir âyetten daha az bile okuyamaz Ancak dua, senâ, Allah’a sığınma, zikir veya bir işe başlangıcında yahut öğretmek maksadıyla Kur’ân’dan bazı âyetleri okumak caizdir

Meselâ, bir ulaşım aracına binerken okunması sünnet olan “Sübhânellezî sahhara lenâ hâzâ vemâ künnâ lehû mukrinîn (Her türlü noksandan münezzehtir o Allah ki, bunu bizim hizmetimize verdi, yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi”2

Aynı araçtan inerken de “Rabbenâ enzilnî münzelen mübâreken ve ente hayrü’l-münzilîn (Ey Rabbim, beni hayır ve bereketi bol bir yere indir Misafir ağırlayanların en hayırlısı Sensin3
Bir musibet ve ölüm haberi alınca, “İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Muhakkak biz Allah içiniz ve muhakkak yalnız Ona dönücüleriz4

Yine bir işe başlarken “Bismillâhirrahmânirrahîm” demek, şükür maksadıyla “Elhamdülillah” demek de bu kabildendi

Aynı şekilde Fâtiha, Âyetü’l-kürsî, Felâk, Nâs ve İhlâs Sûrelerini zikir maksadıyla, Allah’ı hatırlamak düşüncesiyle okumak haram değildi

Mâlikî mezhebine göre, hayızlı ve lohusa olan kadının az miktarda Kur’ân okumasında bir mahzur bulunmamaktadır Bu az miktar da yukarıda adı geçen sûreler miktarıdır Bu meseleye delil olarak; kadınların uzun süre bu halde kalmış olduklarından dolayı istihsânen caiz görmüşlerdir
Hanbeli ve Hanefi mezhebine göre, Kur’ân-ı Kerimin kelimelerini heceleyerek, harf harf okumak caizdir Çünkü böyle bir okuyuş “kıraat”e girmemektedir Yine tilavet olmadan Mushafa bakmayı, sesini çıkarmadan içinden okumasını da caiz kabul etmişlerdir Çünkü bu durumda da kıraatten (okumaktan) söz edilmez5

Bütün bu görüşler müçtehid imamların çeşitli delillere dayanarak vardıkları içtihad farklılıklarıdır ve hepsi de doğrudur

Bunun yanında, Kelime-i Şehâdet, Kelime-i Tevhid, istiğfar, salavat-ı şerife gibi tevhid ve zikir cümlelerini bir veya birden fazla okumak caizdir

Hanımların bugünlerde Kur’ân-i Kerimin dışında tefsir, hadis ve fıkıh gibi dinî kitapları ellerine almaları İmam-ı Âzama göre caizdir Ancak bu kitapların içinde bulunan âyetlere el sürmemeleri gerekir
Kur’ân âyetlerinin bu durumda iken yazılması meselesinde el-Feteva’l-Hindiyye’de şu kayıtları okuyoruz:
“Cünüp veya hayızlı olanların yazmakta oldukları satırların arasına Kur’ân’dan bir âyet yazmaları mekruhtur Fakat yazdıkları bu âyetleri okumazlarsa mekruh olmaz

“İmam-ı Muhammed ise, bu kimselerin Kur’ân yazmamaları bana göre en sevimli davranıştır, diyerek bu hususta ihtiyatlı ve dikkatli olmayı tavsiye etmektedir”

Buna göre, Besmele de Kur’ân’dan bir âyet olduğundan hayızlı iken yazılmaması daha isabetli olur
Bu arada hangi mezhebe bağlı olursa olsun, bu haldeki bir kadın Kur’ân’ın bir âyetine bile el süremez Ancak Kur’ân’a yapışık olmayan temiz bir bez ve kâğıtla tutabilir

1 İbni Mâce, Tahâret: 105
2 Zuhruf Sûresi, 13
3 Mü’minûn Sûresi, 29
4 Bakara Sûresi, 256
5 Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletühû, İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, 1: 288-9
6 İbni Mâce, Tahare: 119
7 Bidâyetü’l-Müctehid, 1:110; el-fıkhu’l-İslâmî ve Edilletühû, 1: 42

 

Adetliyken Fatiha suresi dua niyetiyle okunabilir . Bununla birlikte Kur’andaki duaya benzeyen ayetler de Kur’an okuma niyetiyle değil de dua amacıyla okunabilir .

Örneğin; Rabbena atina fiddünya haseneten ve filahireti haseneten ve gına azabennar gibi. Aynı şekilde sevinçli bir haber alan bir kişi Elhamdülillah diyebilir. üzücü bir haber duyan ise İnna lillah ve inna ileyhi raciun diyebilir.(İbrahim Halebi, Halebi, Sağir, s.37-39; İbn-i Abidin, Haşiyetu Reddi’l-Muhtar, 1/293)
İmam Malik’e göre hayızlı kadın mazeretli olduğundan ve Kur’an okumaya da muhtac olmasından dolayı cevaz vermiştir. Fakat hayız kanı kesildikten sonra gusül etmeden önce kuran okuyamaz. (Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslami, 1/471) Diğer şekilde zikir çekebilir dua edebilir. Bunlara bir mani yoktur.
Hatta özel günlerindeki bir bayanın kıbleye doğru oturarak zaman zaman tesbih çekmesi dua etmesi isabetli bir davranış olur böylelikle adet gördüğü günlerinde bu şekilde manen beslenmiş olur.
Hayızlı vede nifaslı kadınların yada cünüplerin kunut vesaire gibi çeşitli duaları okumalarında, tesbih ve tehlil kelimelerini söylemelerinde ve Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’e salat ve selam getirmelerinde hiçbir mahzur yoktur. Hayız ve nifaslı halde olanlar, Kur’an-ı Kerim’i okuyamamakla beraber, kur’an dinleyebilirler.
Kelime-i Tevhid, Kelime-i Şehadet, salavat-ı şerife, istiğfar gibi tevhid ayrıca zikir cümlelerini bir yada birden fazla okumak caizdir.Besmele de Kur’an’dan bir ayet olduğundan hayızlı iken yazılmaması daha isabetli olur. Bu arada hangi mezhebe bağlı olursa olsun, bu durumdaki bir bayan Kur’an-ı Kerimin bir ayetini bile el süremez. Yalnız Kur’an’a yapışık olmayan temiz bir bez veya kağıtla tutabilir.
Halk dilinde aybaşı, adet görme, adet olma, adet kanaması denilen kadınlara mahsus hale fıkıh ilminde hayız denir.Hayız hali, kadınların ergenliğe erdikten yani buluğ çağına girdikten menopoza kadar gördükleri fizyolojik bir olaydır. Kadında döl yatağının yani rahmin iç yüzünü kaplayan zarın, yumurtanın döllenmeyip ölmesi ve hormon salgısının kesilmesi üzerine parçalanarak kanla birlikte dışarı atılmasından ibarettir. Hayız kanının durmasıyla kadının temizlik dönemi başlar.

Hayız hali, İslam dininde bazı ibadetlerin yapılmasına engel olan “Hükmi Kirlilik” olarak ifade edilmiştir. Çünkü hayız, iradi olmayan bir hükmi kirlilik hali olduğundan, cinsi münasebet ve ihtilamdan kaynaklanan, gusül veya teyemmümle giderilmesi mümkün olan cünüplükten farklıdır.

Kur’an-ı Kerim’in Bakara Sûresi, 222. ayetinde hayız konusuna yer verilmiştir. Allah (cc) hayızın kadınlar için bir nevi sıkıntı ve rahatsızlık olduğunu belirtmiştir.

Hayızlı kadın dua edebilir, tesbih çekebilir, dua niyetiyle Kur’an’dan dua ayetlerini okuyabilir. Fatiha, İhlas, Felak, Nas gibi sûreler buna örnektir. Besmele, kelime-i tevhid ve şehadeti de okuyabilir.

Cünüp, âdetli veya lohusa olan kadın, Kur’ân âyetlerinden hiç birini okuyamaz, caiz değildir. Bu hususta Resulullah (a.s.m.) şöyle buyururlar:

“Cünüp ve âdetli kadın Kur’ân’dan hiçbir şey okuyamaz.”1

Yani sırf Kur’ân-ı Kerim okumak niyetiyle bir âyetten daha az bile okuyamaz. Ancak dua, senâ, Allah’a sığınma, zikir veya bir işe başlangıcında yahut öğretmek maksadıyla Kur’ân’dan bazı âyetleri okumak caizdir.

Meselâ, bir ulaşım aracına binerken okunması sünnet olan şu ayet / dua gibi:

“Sübhânellezî sahhara lenâ hâzâ vemâ künnâ lehû mukrinîn (Her türlü noksandan münezzehtir o Allah ki, bunu bizim hizmetimize verdi, yoksa bizim buna gücümüz yetmezdi.”2

Ve yine araçtan inerken de şunun okunması gibi:

“Rabbenâ enzilnî münzelen mübâreken ve ente hayrü’l-münzilîn (Ey Rabbim, beni hayır ve bereketi bol bir yere indir. Misafir ağırlayanların en hayırlısı Sensin).3

Bir musibet ve ölüm haberi alınca,

“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Muhakkak biz Allah içiniz ve muhakkak yalnız Ona dönücüleriz).4

Yine bir işe başlarken “Bismillâhirrahmânirrahîm” demek, şükür maksadıyla “Elhamdülillah” demek de bu kabildendir.

Aynı şekilde Fâtiha, Âyetü’l-kürsî, Felâk, Nâs ve İhlâs Sûrelerini zikir maksadıyla, Allah’ı hatırlamak düşüncesiyle okumak haram değildir.

Mâlikî mezhebine göre, hayızlı ve lohusa olan kadının az miktarda Kur’ân okumasında bir mahzur bulunmamaktadır. Bu az miktar da yukarıda adı geçen sûreler miktarıdır. Bu meseleye delil olarak; kadınların uzun süre bu halde kalmış olduklarından dolayı istihsânen caiz görmüşlerdir.

Hanbeli ve Hanefi mezhebine göre, Kur’ân-ı Kerim’in kelimelerini heceleyerek, harf harf okumak caizdir. Çünkü böyle bir okuyuş “kıraat”e girmemektedir. Yine tilavet olmadan Mushafa bakmayı, sesini çıkarmadan içinden okumasını da caiz kabul etmişlerdir. Çünkü bu durumda da kıraatten (okumaktan) söz edilmez.5

Bütün bu görüşler müçtehid imamların çeşitli delillere dayanarak vardıkları içtihad farklılıklarıdır ve hepsi de doğrudur.

Bunun yanında, Kelime-i Şehâdet, Kelime-i Tevhid, istiğfar, salavat-ı şerife gibi tevhid ve zikir cümlelerini bir veya birden fazla okumak caizdir.

Hanımların bugünlerde Kur’ân-i Kerim’in dışında tefsir, hadis ve fıkıh gibi dinî kitapları ellerine almaları İmam-ı Âzama göre caizdir. Ancak bu kitapların içinde bulunan âyetlere el sürmemeleri gerekir.
Kur’ân âyetlerinin bu durumda iken yazılması meselesinde el-Feteva’l-Hindiyye’de şu kayıtları okuyoruz:

“Cünüp veya hayızlı olanların yazmakta oldukları satırların arasına Kur’ân’dan bir âyet yazmaları mekruhtur. Fakat yazdıkları bu âyetleri okumazlarsa mekruh olmaz.”

“İmam-ı Muhammed ise, bu kimselerin Kur’ân yazmamaları bana göre en sevimli davranıştır, diyerek bu hususta ihtiyatlı ve dikkatli olmayı tavsiye etmektedir.”

Buna göre, Besmele de Kur’ân’dan bir âyet olduğundan hayızlı iken yazılmaması daha isabetli olur.

Bu arada hangi mezhebe bağlı olursa olsun, bu haldeki bir kadın Kur’ân’ın bir âyetine bile el süremez. Ancak Kur’ân’a yapışık olmayan temiz bir bez ve kâğıtla tutabilir.

Dipnotlar:

1 İbni Mâce, Tahâret: 105.
2 Zuhruf Sûresi, 13.
3 Mü’minûn Sûresi, 29.
4 Bakara Sûresi, 256.
5 Vehbe Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletühû, İslâm Fıkhı Ansiklopedisi, 1: 288-9.
6 İbni Mâce, Tahare: 119.
7 Bidâyetü’l-Müctehid, 1:110; el-fıkhu’l-İslâmî ve Edilletühû, 1: 422.

Sorularla İslamiyet

alıntıdır…