Bu Zikir 3 Kere Okununca 100 Sene Okunandan Daha Çok Sevap Getirir

Bu Zikir 3 Kere Okununca 100 Sene Okunandan Daha Çok Sevap Getirir

“Subhânallâhi ve bihamdihi adede halkıhi, ve rıdâ nefsihi ve zinete arşihi ve midâde kelimâtihi”

Anlamı (Allah’ı; yarattıkları sa­yısınca, zatının rızasınca, arşının ağırlığınca ve kelimelerinin sayı­sınca, hamdiyle birlikte noksanlıklardan tenzih ederim)

Subhanallâhi ve bihamdihi 

Bir Hadisi Şerif de “Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

-Her kim günde yüz kere “subhanallâhi ve bihamdihi” derse; günahları deniz köpüğü kadar çok olsa bile, mahvolur ve bağışlanır..”

“Rasûlullâh birgün yanındakilere şöyle söyledi

-Allah’ın en en çok sevdiği kelâmı size bildireyim mi?

-Elbette haber ver Yâ Rasûlallâh!..

-Allah’ın en çok sevdiği kelâm “Subhanallâhi ve bihamdihi” den ibaret olan kelâmdır.”

Subhanallahi ve bihamdihi adede halkıhi ve rızâe nefsihi ve zinete arşıhi ve midade kelimatihi

Anlamı:
Allah’ı halkettiklerinin sayısı, razı olacağı, arşının ağırlığı ve kelimelerinin adedince kendi hamdiyle tesbih ederim.

Bu şekilde tesbih etmenin ne fayda sağladığını da aşağıdaki Hadîs-i Şerîfte öğrenelim:

“Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve sellem sabah namazını kıldıktan sonra, Cüveyriye Radı’yallâhu Anha’yı namaz kıldığı yerde bırakarak çıkıp gitti… Kuşluktan sonra döndüğü zaman baktı ki, Cüveyriye Radı’yalahu Anha hâlâ bıraktığı yerde tesbih çekmekle meşgul…sordu:

-Senden ayrılıp ,çıkarken bıraktığım yerde hâlâ tesbihe devammı ediyorsun?..

-Evet..?

-Ben senden sonra üç defa şu dört cümleciği söyledim ki; onlar senin söylediklerini tartıya konsa, ağır gelirler… O söylediğim cümlecikler şunlardır:

Subhanallâhi ve bi hamdihi adede halkıhi ve rızâe nefsihi ve zinete arşıhi ve midade kelimatîh.”

Subhanallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallâhu vallahu ekber vela havle vala kuvvete illa billahil aliyyil azîym.

Anlamı:

Allahım tesbihimle tenzih ediyorum… Hamd (mutlak değerlendirme), Allaha aittir… ve tanrı yoktur; ancak Allah… ve Allah Ekber’dir (nisbeten olan büyüklüklerden beridir)… Havl ve kuvvet ancak Aliy ve Azıym olan (bi-) Allah iledir.

Bu tesbihe devam etmenin ecri sevabını şöyle anlatıyor Hazret-i Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve sellem:

“Bu şekilde zikir yapmam, üzerine güneşin doğduğu bütün yerlerden, dünya ve içindeki her şeyden daha sevgilidir.”

Bu tesbih ayrıca namazda da yapılır ki “TESBİH NAMAZI” denir

Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdu ve huve alâ külli şey’in kadiyr.

Ebû Ayyâş ez Zurakî Radı’yallâhu anh naklediyor…

“Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

-Kim sabahleyin, Lâ ilâhe illallâhu vahdehulâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadiyr, derse; o kimse için İsmail (Aleyhi’s Selâm)’ın evlâdından bir köle azâd etmiş kadar sevap alır… O kimsenin on hatası silinir, on derece terfi eder ve o gün akşama kadar o kimse şeytandan korunmuş olur!..

-Akşamleyin de bu zikri okuyunca, ertesi günün sabahına kadar anılan şeylerin bir mislini kazanır!..”

Lâ ilâhe illâllâhu vahdehu lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü, yuhyi ve yumiytü ve huve hayyun lâ yemutü ebeden biyedihil hayr, ve hüve alâ külli şey’in kadiyr.

“Kim bu şekilde Allah’ı tesbih ederse ve bunu sırf Allah’ı böyle bildiği için derse , Allah onu naim Cennetine koyar” buyrulu

Subhanallâhi ve bihamdihi subhanallâhil aziym, estağfirullahe ve etübu ileyh

İbni Abbâs Radı’yallâhu anh, Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu nakletti:

“Kim Allah’ı hamdıyla tesbih ederim, Aziym Allah’ı tenzih ederim,bağışlanma diler O’na dönerim, derse; bu hemen amel defterine yazılır ve arşa bağlanır… Okuduğu bu tesbih kıyâmet gününde O Allah huzuruna çıkana kadar mühürlü olarak kalır. Onun işlemiş olduğu hiçbir suç, günah bu duâsının sevâbını yok edemez.”

Lekel hamdu kemâ yenbağiy licelâli vechike liaziymi sultanik.

İbn Ömer Radı’yallâhu Anh naklediyor, Rasûl-i Ekrem’den:

“Allahu Teâlânın kullarından biri:

-Yâ Rabbi, Vechi Celâlinin ve saltanatı azametinin gerektirdiği biçimde hamd sana aittir… dedi…

Bu sözlerin ecrinin nasıl yazılabileceğini yazıcı melekler bilemediler… Hemen semâya çıkıp,

-Ey Rabbimiz, kulun bir söz söyledi, ne yazacağımızı bilemiyoruz…

Allah, ne dediğini bildiği halde, meleklere sordu:

-Kulum ne dedi?.. Melekler:

-Yâ Rabbi, kulun, Rabbene lekel hamdu kemâ yenbağiy licelâli vechike ve liazîymi sultanik dedi!..

Bunun üzerine Allah meleklere şöyle buyurdu:

-Onu, kulum benimle karşılaşıncaya kadar, dediği şekilde yazınız. Onun mükâfaatını ben veririm…”

Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şeriyke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve huve alâ külli şeyin kadiyr. Elhamdülillahi ve subhanallahi ve lâ ilâhe illallâhu vallahu ekber, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîym.

Rasûlullâhu Aleyhi ve sellem buyuruyor ki:

“Her kim gecenin bir kısmında, yatakta bir taraftan bir tarafa dönerken, kendine gelir de, bu tesbihi söylerse, sonra istiğfar ederse,bağışlanır, dua ederse duasına icâbet olunur; kalkar abdest alıp iki rek’at namaz kılarsa o namazı makbûl olur…”

Cübbeli Ahmet Hoca’nın Sohbetinden alıntıdır…