Cuma Gününün Özellikleri

Hz. Âdem (a.s) cuma günü yaratıldı: Yeryüzünün halifesi ve cennetin adayı olan ilk insan, cuma günü yaratıldı ve evrendeki canlılar âlemine katıldı.

Cuma günü cennete konuldu: Gerçekte ruhsal ve duygusal açıdan cennetteki yaşam koşullarına göre yaratılan Hz. Âdem, önce öz vatanı olan cennete kondu ki, cennetin güzelliği bilinçaltına yerleşsin de geçici dünya hayatına aldanmasın.

Cuma günü dünyaya indirildi: Hz. Âdem ile Hz. Havva dünyaya geri gönderilmeyip sürekli orada yaşasalardı, cennette üreme olmadığından evrendeki insan sayısı iki kişi ile sınırlı kalacak ve o güzelim cennet boş kalıp, anlamsız olacaktı.

Cuma günü tövbesi kabul olundu: Yasaklanmış meyveyi yediği için dünyaya sürgün olarak gönderilen Hz. Adem, sürekli ağladı ve cuma günü icâbet saatinde tövbesi kabul olundu.

Hz. Âdem (a.s) cuma günü öldü: Bin yıl kadar bu dünyanın kahrını çeken ve cennet özlemi ile yanan Hz. Âdem, cuma günü âhiret âlemine göçerken ardından kırk bini aşkın evlât ve torunlar bıraktı.

Cuma günü kıyamet kopacak: Ölüm ve kıyamet sözcükleri kulaklarımıza pek hoş gelmese de gerçekte ikisi de mü’minler için İlahi bir lütuftur. Çünkü ölüm yaşlılıktan, hastalıktan bunalan ve toplumdan dışlanan insanları dünya zindanından kurtarıp Berzah âlemine kavuşturur. Kıyamet olayı da Berzah âlemindeki mü’minleri öz vatanları olan cennete ve Cemâlullah’a kavuşturur.

Cuma gününü bu kadar faziletli kılan en önemli unsurlar hiç şüphesiz ki Cuma Namazı ve Namaz öncesinde okunan Hutbesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cuma hutbesi hakkında şöyle buyurmuştur;

“Cuma günü olduğu zaman melekler mescidin kapında duru, gelenleri öncelik sırasına göre yazarlar. En erken gelen (Allah için) bir deve bağışlayan kimse gibidir.(ondan ) sonraki bir sığır bağışlayan gibidir, sonraki bir koç, daha sonraki bir tavuk en son gelen ise bir yumurta bağışlayan gibidir. İmam hutbeye çıkınca melekler ( sevap yazmayı bırakırak) sahifelerini dürüp zikri (hutbeyi) dinlemeye başlarlar” [ Buhâri, Cum’a, 31]

Peygamber Efendimiz (s.a.v), Cuma günü temizlenip Cuma namazı için camiye erkenden giden ve susup hutbeyi dinleyen kişiye, bu yolda attığı her adıma karşılık gündüzü oruç, gecesi ibadetle geçirilen bir yıllık sevap verileceğini söylemiştir. [ Tirmizî, Cum’a,4]

Ayrıca, bu günde kendisine çokça salavat getirilmesini tavsiye etmiş bu salavatların kendisine ulaştırılacağını haber vermiştir. [ Ebû Davûd, Vitr, 26]

Bir başka Hadis-i Şerifte de;

Her kim gusleder, sonra cumaya gelip belirlenen namazı kılar, sonra hutbesi bitene kadar sessizce (imamı) dinler, sonra onunla beraber namazını kılarsa, o Cuma ile sonraki Cuma arasındaki günahları ayrıca üç günlük günahları daha bağışlanır. [ Müslim, Cum’a, 26]