Ezan Duası – Ezandan Sonra Okunacak Dua – Abdest Duaları

Ezan Duası – Ezandan Sonra Okunacak Dua – Abdest Duaları 

Ezan Duası

Sözlükte bildirmek, duyurmak, çağrıda bulunmak, ilan etmek anlamlarına gelen ezan, dini bir terim olarak, farz namazlarının vaktinin girdiğini belli sözlerle ve özel bir şekilde ilan etmek, bildirmek demektir. Ezanın sözleri aşağıdaki şekildedir:

Allâhü ekber Allâhü ekber (Allah en büyüktür, Allah en büyüktür)
Allâhü ekber Allâhü ekber (Allah en büyüktür, Allah en büyüktür)
Eşhedü en lâ ilâhe illallâh (Ben tanıklık ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur)
Eşhedü en lâ ilâhe illallâh (Ben tanıklık ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur)
Eşhedü enne Muhammeden Resûlullâh (Ben tanıklık ederim ki Muhammed Allah’ın elçisidir)
Eşhedü enne Muhammeden Resûlullâh (Ben tanıklık ederim ki Muhammed Allah’ın elçisidir)
Hayye ale’s-salâh Hayye ale’s-salâh (Haydin namaza gelin, haydin namaza gelin)
Hayye ale’l-felâh Hayye ale’l-felâh (Haydin falaha/kurtuluşa gelin, haydin felaha/kurtuluşa gelin)
Allâhü ekber Allâhü ekber (Allah en büyüktür, Allah en büyüktür)
Lâ ilâhe illallâh (Allah’tan başka ilah yoktur)
Sabah ezanında “hayye ‘alel-felâh”tan sonra  iki defa “es-salâtü hayrum-minennevm” (namaz uykudan hayırlıdır) denir.
“Kamet” de ezan ile aynıdır sadece “hayye’alel-falâh” cümlesinden sonra iki kere “kad kâmetis-salâh” (namaz başladı)  cümlesi  okunur.
Medine’ye hicretten sonra, Mescid-i Nebevî’nin inşası tamamlanıp düzenli bir şekilde cemaatle namaz kılınmaya başlanınca, Peygamberimiz (a.s.), vakitlerin girdiğini duyurmak için ne yapabileceğini sahabe ile istişare etmiş, neticede Hz. Peygamber’e vahiyle, ayrıca sayıları yirmiye kadar ulaşan sahabiye de rüyalarında bugünkü ezanın şekli öğretilmiştir. Ezan, sahabeden Hz. Bilal (r.a.) tarafından sabah namazında, yüksekçe bir evin damında okunarak uygulamaya başlanmıştır.
Ezan, sünnet-i müekked olmakla birlikte, Müslümanlığın şiarı haline gelmiştir. Ezan aracılığıyla halka hem namaz vaktinin girdiği ilan edilmekte, hem de Allâh’ın büyüklüğü, Peygamberimizin O’nun elçisi ve namazın kurtuluş olduğu ilan edilmektedir.
Ezan, dinimizin en önemli şiarlarından biridir. Ezan, Müslüman’ın kimliğidir. Bir aidiyeti ifade eder. Özgürlük bildirisi olan ezan, müminleri Allah’a itaat etmeye, şuura, uyanıklığa, takvaya davet eden bir bildiridir. Gönüller onunla yumuşar, duygu yüklü terennümleriyle gözler dolar, ona alışık kulaklar, onu dinlemekten zevk alır. Ezanın hayatımızdaki kıymetini bilebilmek için kısa bir ayrılık yeter. Ezan seslerinden uzak bir ülkede bir süre yaşayınca ve geri dönünce bunu yaşarız. Hele uzun yıllar ezansız kalmış kulaklar için o, gerçek bir rahmet çağlayanı gibidir.
Ezan, başlı başına bir davettir, irşaddır. Hazreti Bilal (r.a.)’den günümüze, insanlığı O’na çağıran bu ses, her zaman cevabını bulmuş ve dünya var oldukça da bulacaktır. Bu çağrı kelimeleri aşan, açıklanamaz, kavranamaz bir davettir. Arapça’yı ve Türkçe’yi bilmeyen niceleri, dinledikleri muhteşem ezanlarla hidayete mazhar olmuşlardır. Bu konuda yüzlerce hidayet hikayesi duymuş olmalısınız.
 Ezan, bir tek olan Allah’a, rahmet peygamberi Muhammed’e (s.a.s.), kötülüklerden ve hayatın monotonluğundan alıkoyan namaza ve bu temel esaslar ekseninde felaha (huzur ve mutluluğa) çağrıdır. Bu itibarla ezanı duyan mümin, bu kutsal çağrıya kayıtsız kalmaz, büyük bir saygı ve hürmetle ona icabet eder.

Peygamberimiz (a.s.), ezan işitildiğinde aşağıdaki duanın okunmasını tavsiye etmiş ve bu dua hakkında şöyle buyurmuştur:
Bir kimse ezanı işittiği zaman; 

Okunuşu: Allâhümme Rabbe hâzihi’d-da’veti’t-tâmmeh, ve’s-salâti’l-kâimeh, âti Muhammedeni’l-vesîlete ve’l-fadîlete veb’ashü makâmem-mahmûdeni’l-lezî va’adteh.”
Anlamı: “Ey bu eksiksiz davetin ve kılınan namazın sahibi! Muhammed’e vesîle’yi ve fazîleti ver. O’nu, vaat ettiğin Makam-ı Mahmûd üzere dirilt” derse, ona kıyâmet günü mutlaka şefaatim helal olur.”  (Buhârî, Ezân, 8; Ebû Dâvûd, Salât, 28)

Abdest Duaları

Namazın şartlarından birisi olan abdest; namaz ve Kabe’yi tavaf, tilavet secdesi gibi bazı ibadetleri yapmak için, vücudun belirli uzuvlarını usulüne uygun olarak yıkamak veya meshetmektir.
Manevi temizlik ve namaz başta olmak üzere ibadetlere ruhen ve bedenen hazırlık mahiyetinde olan abdest, aynı zamanda maddi bir temizlenme vasıtasıdır. Kuran-ı Kerim’de ;

“Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın…” (Maide, 5/6) buyurulmaktadır. Peygamber Efendimiz de “Bir Müslüman abdest aldığı zaman, yüzünü yıkarken gözleriyle işlediği günahlar abdest suyu ile dökülür gider. Ellerini yıkadığında elleri ile işlediği günahlar abdest suyu ile dökülür (öyle ki kişi bütün günahlardan arınır ve tertemiz olur). Ayaklarını yıkadığında da, ayaklarıyla işlediği günahları abdest suyu ile akıp gider. Nihayet o Müslüman günahlarından tamamıyla arınmış olur. ” (Müslim, Tahâret, 32) buyurmak suretiyle abdestin önemine işaret etmiştir.
Usul ve adabına uygun bir şekilde abdest şöyle alınır: Abdeste niyet ve eûzü ve besmele ile başlanır, parmak aralıkları da dahil eller bileklere kadar üçer defa yıkanır, dişler temizlenir, ağza ve buruna üçer defa su verilip yıkanır. Yüz ve dirseklerle beraber kollar üçer defa yıkanır. Sağ el ıslatılarak elin içiyle başın üstü bir defa meshedilir. İki elin içi ile başın tamamının meshedilmesi daha iyidir. Eller ıslatılarak parmaklarla kulakların içi ve dışı, sonra da ense birer defa meshedilir. En son olarak da, üç defa ayaklar topukları ile birlikte yıkanır. Yıkamaya sağ uzuvlardan başlamak, suyu iktisatlı kullanmak, abdest esnasında ve sonunda dua etmek, kelime-i şahadet getirmek abdestin sünnetlerindendir.
Selef-i salihin olarak nitelendirilen İslâm alimleri tarafından tanzim edilmiş ve abdest esnasında okunması tavsiye edilen bazı dualar vardır. Bu dualar şöyledir;
aEller Yıkanırken
Abdest alacak kimse, abdeste başlarken “Eûzü ve Besmele” çektikten sonra:

Okunuşu: Elhamdulillâhillezî ce’alel-mâe tahûren ve ce’alel-İslâme nûra.
Anlamı: Suyu temizleyici, İslâm’ı da nur kılan Allah’a hamdolsun.
b)  Ağız yıkanırken

Okunuşu: Allahümme! Eskınî min havzı nebiyyike ke’sen lâ ezme’u ba’dehu ebedâ
Anlamı: “Ey Rabbim, bana Peygamberinin havzından bir kâse içir, ondan sonra hiç susamayayım.”
c)  Burna Su Verilirken

Okunuşu: Allahümme! Lâ tahrimnî râihate na’îmike ve cinânike
Anlamı:  “Allah’ım! Beni nimetlerinin ve cennetlerinin güzel kokularından mahrum etme.”
d) Yüz Yıkanırken 
Okunuşu. Allahümme! Beyyıd vechî binûrike yevme tebyeddu vucûhun ve tesveddu vucûh”
Anlamı: “Ey Rabbim! Nice yüzlerin beyaz, nice yüzlerin kara olacağı günde yüzümü nurunla beyaz kıl, nurlandır.”
e) Sağ Kol Yıkanırken

Okunuşu: Allahümme! A’tınî kitâbî bi-yemînî ve hâsibnî hısâben yesîra
Anlamı: “Ey Rabbim! Kitabımı sağ elime ver ve hesabımı kolay gör.”
f) Sol kol yıkanırken

Okunuşu: Allahümme! Lâ tu’tınî  kitâbî bi şimâlî ve lâ min verâi zahrî ve lâ tuhâsibnî hısâben şedîda
Anlamı: “Ey Rabbim! Kitabımı sol elime verme, arkamdan da verme, ve hesabımı zorlaştırma.”
g) Baş meshedilirken

Okunuşu: Allahümme! Ğaşşinî bi rahmetike ve enzil ’aleyye min berakâtike
Anlamı: “Allah’ım beni rahmetinle sar, üzerime berekâtından indir.”
h) Kulak meshedilirken

Okunuşu: Allahümmec’alnî mine’l-lezîne yestemi’ûne’l-kavle fe yettebi’ûne ahsenehû”
Anlamı: “Ey Rabbim! Beni sözü dinleyip de ona en güzel şekilde tabi olanlardan kıl.”
i)  Boynuna Meshederken

Allahümme! A’tık rakabetî minen-nâri (Ey Rabbim! Benim boynumu ateş esâretinden kurtar.)
ı) Ayaklar Yıkanırken

Okunuşu: “Allahümme! Sebbit kademeyye alas-sıratı yevme tezûlü fihil-akdam”
Anlamı: “Ey Rabbim! Nice ayakların kaydığı günde benim ayaklarımı sırat üzerinde sabit kıl.”
k) Abdest Bittikten Sonra

Okunuşu:  Eşhedü en lâ ilâhe illalâhu vahdehû lâ şerîke leh. Ve eşhedü enne Muhammeden ‘abdühu ve resûlühü.
Allahümmec’alnî minet-tevvâbîne vec’alnî minel-mutatahhirîn.
Sübhanekellâhümme ve bi-hamdike eşhedü en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbü ileyke  
Anlamı: Şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yokturO, birdir ve O’nun ortağı yoktur ve şehadet ederim ki Muhammed O’nun kulu ve elçisidir.  “Allâhım! Beni tövbe edenlerden ve çok temizlenenlerden eyle. (Allah’ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim. Allah’ım!! Şehâdet ederim ki Senden başka hiç bir ilâh yoktur. Senden mağfiretini isterim ve Sana tövbe ederim.”