Hz Süleyman’ın Duaları

Hz Süleyman’ın Duaları 

Hz Süleyman'ın Duaları

Hz Süleyman ‘ın Duası : Kuş ve karınca dilini bilen, hükümdar peygamberlerden biri olan, insanlardan, cinlerden ve kuşlardan ordusu bulunan, Davud peygamberin oğlu Süleyman (a.s.), ordusu ile karınca vadisine gelir, bir karıncanın,  “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Hz Süleyman ve orduları farkında olmadan sizi ezmesin” dediğini duyar, karıncanın sözüne güler (Neml, 27/15–19) ve

Allah’a şöyle dua eder :

Okunuşu: “Rabbi evzi’nî en eşküra ni’metekelletî en’amte ‘aleyye ve ‘alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhü ve edhılnî bi-rahmetike fî ‘ıbâdikes-sâlihîn.”

Anlamı: “Ey Rabbim! Bana ve anama-babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi iş yapmamı gönlüme ilham eyle ve rahmetinle, beni iyi kulların arasına dâhil et.” (Neml, 27/19)

Hz Süleyman (a.s.), şiddetli bir hastalığa yakalanır, cansız ceset denecek hâle gelir, sonra tekrar sağlığına kavuşur ve

Allah’a şöyle dua eder :

 

Okunuşu: “Rabbiğfirlî ve heblî mülkellâ yembeğî li ehadimmin ba’dî inneke entel-vehhâb.”

Anlamı: “Ey Rabbim! Beni bağışla ve bana benden sonra kimseye lâyık olmayacak bir mülk / hükümranlık bahşet. Şüphesiz, Sen çok bahşedicisin.” (Sâd, 38/35)

Yüce Allah, duasını kabul eder. Rüzgarı emrine verir, cinleri ona boyun eğdirir. (bk. Sâd, 36–38)

Hz Süleyman (a.s.)’ın duasında yüce Allah’dan ;

– Nimete şükredebilmeyi nasip etmesini,

– Salih ameller işleyebilmesini,

– Salih kulları arasına dahil etmesini,

– Bağışlamasını, – Mülk / saltanat vermesini istemiştir.

Hz Süleyman (a.s.)’ın Allah’tan hem dünya, hem ahiret, hem maddi hem manevi isteklerde bulunduğunu ve duasında Allah’ın güzel isimlerini zikrettiğini öğreniyoruz.

Hz Süleyman’ın Hayatı Kısaca,

Babası Hz. Davud’dur. Davut peygamber öldükten sonra henüz on üç yaşındayken ülkesine hükümdar oldu. Babası gibi hem peygamberlik, hem hükümdarlık yaptı.
Doğu’nun ve Batı’nın bütün hükümdarları ona itaat etti. Peygamberliğini kabul etti. Zamanın en güçlü hükümdarı Yemen melikesi bile onunla görüştükten sonra peygamberliğini kabul etti. Büyük bir donanma hazırlatarak Hint Okyanusu’na yolladı. Kudüs’deki Mescid-i Aksa’yı yaptıran peygamberdir.
Her peygamber gibi ona da çeşitli hikmetler ve mucizeler verildi. Onun hikmeti kuşlarla konuşabilmesiydi. Kuş dilini bilir, onlara hükmederdi. Ayrıca cinleri görür, onlarla konuşurdu. Cinler de ona itaat ederdi. Bununla birlikte rüzgarlarla da konuşabilir, istediği emri yerine getirtebilirdi. Kaç yaşında öldüğü bilinmese de kırk seneden fazla hükümdarlık yaptığı tahmin edilmektedir. Bu dönemde İsrailoğulları en iyi dönemini yaşamıştır.

Hz Süleyman öldükten sonra kurduğu büyük devlet ikiye ayrıldı. Yehudalar ve İsrail olarak ayrılan devletler kısa süre sonra yıkıldı. İsrail devleti Asurlular tarafından yıkılırken Yehuda devletinin halkı Babillere esir oldu. İsrailliler yıllarca Yunanlar, İranlılar ve Romalılar’ın idaresinde kaldıktan sonra yeniden bağımsız oldular.
Özellikle Yehuda Devleti büyük sıkıntılar çekti. Babil hükümdarı Nassar Kudüs’ü ele geçirince Hz. Üzeyr, Hz. Danyel ve devletin büyük ilim adamları Babil şehrine götürüldü. Tevrat yok edildi. Beyt-i Makdis yıkıldı. İnsanlar yavaş yavaş Musa’nın dinini unutmaya başladı.
Bir zaman sonra Babiller yıkılınca Yehudalar bağımsız oldu. ülkelerine geri dönerek binalarını yeniden inşa ettiler. Üzeyr aleyhisselam Tevrat’ı ezbere okudu ve kağıda geçirdi. İnsanlar Musa’nın şeriatını hatırlamaya başladı.
Bir süre sonra Yehuda halkı şirke sürüklendi. Üzeyr aleyhisselama “Allah’ın oğlu” demeye başladılar. Oysa ki Kuran’da da açıklandığı üzere Üzeyr, bir peygamber değildir. Allah’ın sevgisini kazanmış bir velidir.

Hz Süleyman (a.s.)’ın 9 çeşit mucizesi vardı. Bunlar : 

1. Sebe’ sûresi on ikinci âyetinde bildirildiği üzere, rüzgârlar emri altındaydı.

2. Hz Süleyman aleyhisselam denizi geçmek istediği zaman, suyu çekilerek yol açılır, geçtikten sonra yine kapanırdı.

3. Âyet-i kerîmede bildirildiği üzere, bütün cinniler emrindeydi. Ne zaman istese, kendisine, büyük büyük köşkler, sûretler, çanaklar, sâbit çömlekler, tencereler yaparlardı.

4. Hz Süleyman aleyhisselamın bir mührü vardı. Üzerinde ism-i âzam duası yazılıydı. O dua ile her isteği kolay olurdu.

5. Karıncalara varıncaya kadar her hayvanın sesini işitir, dillerini anlardı.

6. Nereye gitmek istese, rüzgâr emrinde olduğundan, kürsüsünü kaldırır, kürsüsünü berâberinde götürürdü.

7. Cinniler vâsıtasıyla denizlerdeki incileri, cevherleri yerde bulunan defîneleri bilirdi. Kendine Allahü teâlâ tarafından bildirilmeyen bir şey yoktu.

8. Neml Vâdisinde, maiyetiyle berâber bir dağ üzerine konup, kaldığı esnâda o dağın yeşillik, çimenlik olması için, mübârek ellerine bir miktar su alıp, avucuyla o dağa serpti. Derhâl dağın üzeri çayırlık çimenlik oluverdi.

9. Hz Süleyman aleyhisselam bir yere gittiği vakit, berâberinde duvarlar da giderdi.