Tatlı Dil ve Güzel Konuşma Hakkında Dini Kıssa

“Ne söylediğin değil nasıl söylediğin mühimdir.” demiş bilge kişiler. Akılla ölçüp tartarak, kalp süzgecinden geçirerek söylemek gerek sözü ki, kimseyi incitmesin, kimse incinmesin.

Efendim, hikâye bu ya, padişahın biri rüyasında dişlerinin önden arkaya doğru döküldüğünü görür. Rüyadan çok etkilenir ve tabir etmeleri için ülkenin en mahir rüya tabircilerini çağırtır sarayına. Rüyayı anlattığı tabircilerden birisi:

“Efendim, o kadar uzun yaşayacaksınız ki, bütün oğullarınızın ölümlerini göreceksiniz. Padişah, oğullarının ölümünden söz eden tabircinin sözlerinden öfkelenir ve muhafızlarına onu zindana atmalarını emreder. Sonra başka bir tabirciye anlatır rüyasını. Bu seferki tabirci, “Sultanım” der;

“Allah size o kadar bereketli ve uzun bir ömür verecek ki, evlatlarınızın hepsinin mutluluklarını göreceksiniz ve hepsinden uzun yaşayacaksınız.”

Sultan bu habere çok sevinir ve tabirciye kese kese altın ihsan eder. Esasında iki tabirci de aynı şeyi söylemişti söylemesine de, biri felaket tellallığı yaparken, diğeri akıl ve kalbin süzgecinden geçirerek söylemişti sözünü, vesselam.