Hz Muhammed’e Salavatlar (devamı)

Hz Muhammed’e Salavatlar

Zamanının en önde gelen evliyaullâhından olan Seyyid Ahmed Bedevî Hazretlerinin tertiplemiş olduğu bu salâvatı şerîfenin şöyle bir olayı vardır…

Bir zâtı muhterem, Efendimiz’e salâvatları ihtiva eden “Delâili Hayrât” kitabını tam on dört kere okumuş, bir gün içinde… Ve o huzur veren yorgunluk ile uykuya dalmış!..

Rüyasında Efendimiz AleyhisSelâm’ı görmüş ve kendisine şöyle denilmiş:

“On dört kere Delâili okuyacağına bir kere bu salâvatı okusaydın, sana kâfi gelirdi!..”

أَللّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا وَمَوْلاَنَا مُحَمَّدٍ شَجَرَةِ الْاَصْلِ النُّورَانِيَّةِ وَلَمْعَةِ الْقَبْضَةِ الرَّحْمَانِيَّةِ وَأَفْضَلِ الْخَلِيقَةِ الْإِنْسَانِيَّةِ وَأَشْرَفِ الصُّوَرِ الْجِسْمَانِيَّةِ وَمَنْبَعِ الْأَسْرَارِ الْإِلٰهِيَّةِ وَخَزَٓاءِنِ الْعُلُومِ الْإِصْطِفَٓاءِيَّةِ صَاحِبِ الْقَبْضَةِ الْأَصْلِيَّةِ وَالرُّتْبَةِ الْعَلِيَّةِ وَالْبَهْجَةِ السَّنِيَّةِ مَنْ اِنْدَرَجَتِ النَّبِيُّونَ تَحْتَ لِوَٓاءِهِ فَهُمْ مِنْهُ وَإِلَيْهِ وَصَلِّ وَسَلِّمْ عَلَيْهِ وَعَلَى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ عَدَدَ مَاخَلَقْتَ وَرَزَقْتَ وَأَمَتَّ وَأَحْيَيْتَ اِلٰى يَوْمٍ تَبْعَثُ مَنْ أَفْنَيْتَ وَصَلِّ وَسَلِّمْ عَلَيْهِ وَعَلَيْهِمْ تَسْلِيمًا كَثِيرًا

“Allâhümme salli ‘alâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammed’in şeceretil aslin nûrâniyyeti ve lem’âtil kabdatir Rahmâniyyeti ve efdalil haliykatil insaniyyeti ve eşrefis suveril cismâniyyeti ve menba’il esrâril ilâhiyyeti ve hazâinil ‘ulûmil ıstıfâiyyeti, sâhibil kabdatil asliyyeti ver rütbetil ‘aliyyeti, vel behcetis seniyyeti men in derecetin nebiyyûne tahte livâihi fehüm minhü ve ileyhi, ve salli ve sellim ‘aleyhi ve ‘alâ âlihi ve sahbihi ‘adede mâ halakte ve razakte ve emette ve ahyeyte ilâ yevmin teb’asu men efneyte, ve salli ve sellim ‘aleyhi ve ‘aleyhim tesliymen kesiyra”

Anlamı:

Allâh’ım!… Nûrânî aslın şeceresi, Rahmâniyet kabzasının parlaması, insan mahlukatının efdali, cismanî sûretlerin en şereflisi, ilâhî sırların menbaı, seçilmiş-arı (ıstıfa) ilimlerin hazineleri; asli kabza, Alîy rütbe, yüce güzellik sahibi Efendimiz, Mevlâmız Muhammed’e salât eyle; ki tüm Nebiler O’nun sancağının altında derecelenmiştir, onlar O’ndandır O’nadır… Ve O’na, O’nun Âl-una ve ashabına yaratıp rızıklandırdıklarının, öldürüp dirilttiklerinin adedince, fâni ettiklerini bâ’settiğin güne kadar salât ve selâm eyle… Ve yine O’na ve diğerlerine salât ve teslimi kesir (hakkıyla, daimî selâmet) olarak selâm eyle…

أَللّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ بَحْرِ أَنْوَارِكَ وَمَعْدَنِ أَسْرَارِكَ وَلِسَانِ حُجَّتِكَ وَعَرُوسِ مَمْلَكَتِكَ وَإِمَامِ حَضْرَتِكَ وَطِرَازِ مُلْكِكَ وَخَزَٓاءِنِ رَحْمَتِكَ وَطَرِيقِ شَرِيعَتِكَ الْمُتَلَذِّذِ بِتَوْحِيدِكَ إِنْسَانِ عَيْنِ الْوُجُودِ وَالسَّبَبِ فِى كُلِّ مَوْجُودٍ عَيْنِ أَعْيَانِ خَلْقِكَ الْمُتَقَدِّمِ مِنْ نُورِ ضِيَٓاءِكَ صَلاَةً تَدُومُ بِدَوَامِكَ وَتَبْقَى بِبَقَٓاءِكَ لاَ مُنْتَهَى لَهَا دُونَ عِلْمِكَ صَلاَةً تُرْضِيكَ وَتُرْضِيهِ وَتَرْضَى بِهَا عَنَّا يَا رَبَّ الْعَالَمِينَ

“Allâhümme salli ‘alâ seyyidinâ Muhammedin bahri envârike ve ma’deni esrârike, ve lisâni hüccetike ve arûsi memleketike ve imâmı hazretike ve tırâzi mülkike ve hazâini rahmetike ve tariykı şeriy’âtike’lmütelezzizi Bitevhiydike insani ‘aynil vücûdi ves sebebi fiy külli mevcûdin ‘ayni â’yâni halkıkel mütekaddimi min nûri dıyâike; salâten tedûmu Bidevâmike ve tebka Bibekaike, lâ müntehâ lehâ dûne ‘ılmike, salâten turdıyke ve turdiyhi ve terdâ Biha ‘annâ yâ Rabbel âlemiyn”

Anlamı:

Allâh’ım!… Nûrlarının denizi, sırlarının madeni, hüccetinin lisanı, Senin memleketinin fidanı, Senin hazretinin imamı, mülkünün nakışı-nişanı, rahmetinin hazineleri, şeriatının yolu, tevhidin ile lezzet duyan, Vücud’un aynı ve her mevcutta vücudun sebebi olan İnsan, Senin ziyanın nûrundan sunulan halkının hakikatlerinin hakikati olan Efendimiz Muhammed’e öyle salât eyle ki, Senin devamın ile devam eden, Senin Bekâ’n ile Bakıy olan, ilminin dûnunda ona nihayet olmaya; ve dahi öyle salât ki, SENi ve O’nu razı etsin ve o salâtla da SEN bizden razı olasın yâ Rabbel’âlemîn.

Ruhaniyet kazanmak isteyenlere bu salâvatı ehemmiyetle tavsiye ederiz. Zira, bu salâvatı şerîfeye Bâtın âleminin Sultanı Hazreti Âli Efendimiz devam ediyordu ve değerinin yetmiş bin salâvata denk olduğunu kendileri söylemişlerdi… İlim, hikmet şehrinin kapısı olarak tavsif edilen Zâtın devam etmekte olduğu salâvatın değerini ne kadar idrak edebiliriz, bilemiyorum…

أَللّهُمَّ صَلِّ صَلاَةً كَامِلَةً وَسَلِّمْ سَلاَمًا تَٓامًّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ الَّذِى تَنْحَلُّ بِهِ الْعُقَدُ وَتَنْفَرِجُ بِهِ الْكُرَبُ وَتُقْضَى بِهِ الْحَوَٓاءِجُ وَتُنَالُ بِهِ الرَّغَٓاءِبُ وَحُسْنُ الْخَوَاتِمِ وَيُسْتَسْقَى الْغَمَامُ بِوَجْهِهِ الْكَرِيمِ وَعَلَى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ فِى كُلِّ لَمْحَةٍ وَنَفَسٍ بِعَدَدِ كُلِّ مَعْلُومٍ لَكَ

“Allâhumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ seyyidina Muhammedinilleziy tenhallü bihil ukadu ve tenfericü bihil kürebü ve tukda bihil havâicü ve tunalü bihir reğaibu ve hüsnül havâtimi ve yüsteskâl ğamamü bivechihil keriym ve alâ âlihi ve sahbihi fiy külli lemhatin ve nefesin biadedi külli ma’lumin lek.”

Anlamı:

Allâh’ım, bütün düğümler kendisi ile çözülen, hüzün ve kederler kendisiyle izale olan, hâcetler onun sayesinde giderilen, arzulara ve güzel sonlara kendisiyle ulaşılan, Keriym Vechî hürmetine bulutlardan yağmur boşalan Efendimiz Muhammed’e ve O’nun Âl-una ve ashabına, her an ve daim, sana malûm olan şeylerin adedince, kâmil bir salât ile salât ve tam bir selâm ile selâm eyle.

Halkımız arasında çok bilinen bu salâvatı şerîfeyi yeni öğrenmek isteyenler için buraya dâhil ettim. Zor işleri, dertleri olanlar toplanıp aralarında okunma sayısını taksim etmek suretiyle toplam 4444 kere bu salâtı okuyarak çare niyaz ederler. Çok tecrübe edilmiş ve murada nail olunmuştur.

أللّهُمَّ رَبَّ هٰذِهِ الدَّعْوَةِ التَّٓامَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَٓاءِمَةِ اٰتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَالدَّرَجَةَ الرَّفِيعَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذِى وَعَدْتَهُ إِنَّكَ لَا تُخْلِفُ الْمِيعَادَ

“Allâhümme Rabbe hâzihidda’evetittâmmeti vesSalâtilkaimeti âti MuhammedânilVesiylete velFadıylete vedDereceter-Rafiy’atel’âliyete veb’ashu Makamen Mahmûda* elleziy vaadtehû, inneke lâ tuhliful miy’ad”

Anlamı:

Ey şu TAM davetin ve Kaîm olan (ikame edilen) Salât’ın Rabbi olan Allâh’ım!… (Efendimiz) Muhammed’e el-VESİLEyi, el-FAZİYLETi, üstün DERECE-İ RAFİAyı ver ve O’nu MAKÂM-I MAHMÛD olarak bâ’s et!.. Ki, onu sen vadettin; muhakkak ki sen vaadine hulf etmezsin.

Rasûlullâh (s.a.v.) buyuruyor ki;

“Her kim konuşmadan ezanı dinler ve kelimelerini tekrarlar, ardından da bu duayı okursa âhirette o kişiye şefaatim farz olur.”

Muhakkak ki her mümin, hele hele büyük günah sahipleri şefaati Rasûlullâh’a çok ihtiyaç duyacaklar… Öğrenip de devam etsek ezan okundukça!..

أَللّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَاٰدَمَ وَنُوحٍ وَإِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى وَعِيسَى وَمَا بَيْنَهُمْ مِنَ النَّبِيِّينَ وَالْمُرْسَلِينَ صَلَوَاتُ ﷲِ وَ سَلَامُهُ عَلَيْهِمْ أَجْمَعِينَ

“Allâhümme salli ‘alâ Muhammedin ve Ademe ve Nuhın ve İbrahiyme ve Musa ve ‘isa ve mâ beynehüm minen Nebiyyiyne velmurseliyn… Salevâtullâhi ve selâmuhû ‘aleyhim ecma’ıyn”

Anlamı:

Allâh’ım!… Muhammed’e, Âdem’e, Nuh’a, İbrahim’e, Musa’ya, İsa’ya ve onların arasında gelmiş geçmiş bütün Nebilere ve Mürselîn’e (irsâl olunan Rasûllere) salât eyle… Allâh’ın salâtları ve O’nun selâmı onların hepsinin üzerine olsun.

Rasûlullâh (s.a.v.)’in öğrettiği bu salâvatı Hazreti Âişe (r.a.) naklediyor;

“Her kim gece uyumadan evvel bu salâvatı okursa, yeryüzüne gelmiş geçmiş ne kadar Nebi ve Rasûl varsa, hepsi de ona şefaatçi olurlar âhirette.”

Kim gelmiş geçmiş bütün Nebi ve Rasûllerin şefaatini istemez ki? Öyle ise, geceleri yatmadan önce bir kere okuyalım inşallah.…

ahmedhulusi ALLAH razı olsun…