Kitaplara iman

Kitaplara İman, İman esaslarından bir diğeridir. Kitaplara iman, sözün en güzeli olan Allah kelâmının doğruluğuna, gerçekliğine ve O’na ait olduğuna iman etmek demektir.

Kitaplara İman

Allah Teâlâ, insana birçok lütufta bulunmuştur. Bu lütufların en önemlilerinden biri de insanlığa rehberlik edecek, onlara doğru yolu gösterecek, hak ile bâtılı ayırt etmelerine imkân verecek olan ilâhî kitaplardır. Allah Teâlâ, ilâhî kitapların kendi kelâmı olduğunu beyan etmiştir. Tevrat ve Kur’an “Kelâmullâh” olarak nitelenmiştir.

Yüce Allah şöyle buyurur:

“Benim kitabımı okumak ve beni zikretmekten dolayı kim benden bir şey isteyecek durumda olmazsa, ben o kimseye isteyenlere verdiğimden daha üstününü veririm. Allah’ın sözlerinin diğer sözlere üstünlüğü, Allah’ın, yarattıklarına üstünlüğü gibidir.”[ Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 25.] buyurmuştur.

Kitaplara iman, sözün en güzeli olan Allah kelâmının doğruluğuna, gerçekliğine ve O’na ait olduğuna iman etmek demektir. Çünkü

“Allah katında, kendi sözünden daha yüce hiçbir söz yoktur. Kullar da Allah’a, kendi sözünden daha sevimli hiçbir sözle karşılık vermemişlerdir.” [ Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân, 5.]

En yüce sözün sahibi ve kullarına karşı çok merhametli olan Allah Teâlâ, insanı dünya hayatında başıboş ve yalnız bırakmamış, lütuf ve kereminin ifadesi olarak ona elçiler göndermiş, ilâhî kitaplar indirerek yol göstermiştir. İnsan, akıl ve irade sahibi bir varlık olarak yaratılmış olmakla birlikte, sonsuz rahmet sahibi Yaratan, peygamberleri aracılığıyla insanlara öğüt almaları için, bir hidayet rehberi ve yollarını aydınlatan bir nur olarak kitaplar göndermiştir. Allah Teâlâ, insanın hayat serüveninde Rabbini tanıyıp O’na kulluk etmesi; inanç ve ibadetle ilgili konuları, ahlâkî yükümlülükleri, geçmiş ümmetlerin yaşadıkları tecrübeleri, âhiret hayatının mahiyetini ve daha nice konuları içeren kitaplarla her iki dünyada mutluluğa ulaşmaları için insanlara yardım etmiştir. Bu maksatla ilk peygamberden itibaren sahifeler ya da kitaplar, insanlık tarihinin farklı dönemlerinde insanlara yazılı şekilde ulaştırılmıştır.

İlahi Kitaplar ve İndirildikleri Peygamberler

Kur’ân-ı Kerîm’de bazı peygamberlere yazılı belge anlamında “kitaplar”, bazılarına daha küçük hacimli olan “suhuf” (sayfalar) verildiği ifade edilmektedir. Kitap olarak, peygamberlerden Hz. Musa’ya Tevrat, Hz. Dâvûd’a Zebur, Hz. İsa’ya İncil ve Hz. Muhammed (s.a.v)’e Kur’an-ı  Kerim verilmiştir. Ayrıca, “Onlar kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir.” [ En’âm, 6/89.] âyetiyle bunların dışındaki peygamberlere de kitap verilmiş olabileceğine işaret edilmektedir.

Her biri kendisinden öncekini tasdik eden ve son halkası Kur’an olan ilâhî kitaplara, hepsinin doğru, gerçek olduğuna ve hepsinin hidayet vesilesi olarak insanlığa sunulduğuna inanmak; iman etmenin, mümin olmanın gereklerinden biridir. Kısaca ilâhî kitaplara iman “âmentü” olarak bilinen iman esaslarından ve Hz. Peygamber’in meşhur Cibrîl hadisinde zikrettiği inanılması gereken unsurlardan birisidir.

Kitaplara İman Hakkında Ayetler

“Deyin ki biz, Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a), İbrâhim’e, İsmâil’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına indirilene, Musave İsa’ya verilene ve diğer bütün peygamberlere Rableri tarafından verilen kitaplara iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz.” [ Bakara, 2/136.]

“Ey iman edenler, Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirmiş olduğu kitaba iman edin.” [Nisâ, 4/136]

Kur’an, müminlerin kitaplara iman ettiğini özellikle vurgulamış, böylece kitaplara inanmayı mümin olmanın gereklerinden birisi addetmiştir. Nitekim bu husus şu şekilde beyan edilmiştir:

“Müminler sana indirilene ve senden önce indirilene (kitaplara) inanırlar, âhirete de kesinlikle iman ederler.” [ Bakara, 2/4 ] Ayrıca Kur’an, Hz. Peygamber ve müminlerin kitaplarla diğer iman esaslarına inanmak zorunda olduklarını ifade eder.[ Bakara, 2/285.]

Diğer taraftan Yüce Allah, kitaplara inanmamanın küfür ve sapıklık olduğunu da şu şekilde dile getirir:

“Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve âhiret gününü inkâr ederse o derin bir sapıklığa düşmüştür.” [ Nisâ, 4/136.]

Kitaplara iman konusuna, Hz. Peygamber de ümmetinin dikkatini çekmiştir:

Siz Ehl-i kitabı (Yahudileri) ne tasdik edin ne de yalanlayın. (Ancak) şöyle deyin:

“Biz Allah’a, bize indirilene (Kur’an’a), İbrâhim, İsmâil, İshak, Yakub ve Yakuboğullarına indirilene, Musa ve İsa’ya verilen (Tevrat ve İncil) ile bütün diğer peygamberlere Rab’lerinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz ona teslim olmuş kimseleriz.” [Bakara, 2/136]