Peygamberimizin Dilinden Düşürmediği Dua

Peygamberimizin Dilinden Düşürmediği Dua 

Peygamberimizin Dilinden Düşürmediği Dua
Peygamberimizin Dilinden Düşürmediği Dua 

Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz, Davud aleyhisselâm’ın şu niyâzını dilinden düşürmezlerdi:

“Allâh’ım! Sen’den muhabbetini, Sen’i sevenlerin muhabbetini ve Sen’in sevgine ulaştıracak sâlih ameller işlemeyi talep ediyorum. Allâh’ım! Sen’in muhabbetini bana nefsimden, âilemden, malımdan ve soğuk sudan daha sevgili kıl!” (Tirmizî, Deavât, 72/3490) 

Bizler de içerisinde bulunduğumuz bu Rebîulevvel ayında Rabbimiz’e, Rasûlullah –sallâllâhu aleyhi ve sellem– Efendimiz’in sevgisini, gönüllerimizin bitmez tükenmez bir hazinesi eylemesi için ilticâ edelim. Zira gönlü Peygamber Efendimiz’le beraber olan bir kimsenin her hâli güzelleşir. Ahlâkı güzelleşir, sözü güzelleşir, tefekkürü güzelleşir, davranışları güzelleşir… Efendimiz’e olan muhabbetinin seviyesi ölçüsünde, O Hidâyet Güneşi’nden gönlüne hikmet nurları akseder.

Rabbimiz, Habîb’i hürmetine cümlemizi sevdiği, seçtiği ve kendilerine maddî-mânevî ihsanlarda bulunduğu kullarından eylesin. Âmîn!..

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Şebnem Dergisi, Yıl: 2017 Ay: Aralık Sayı: 135 

 

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) : “Allah Teâlâ kimin hayrını murâd ederse onları ona öğretir, sonra ebediyyen unutturmaz.” buyurdu ve şu duâları tavsiye ettiler…

Anlamı: “Allah’ım! Ben zayıfım, zaafımı Sen’in rızâ-yı şerîfini kazanma husûsunda kuvvetlendir. Nâsiyemden tutarak beni hayra sevkeyle! İslâm’ı rızâmın en son noktası kıl!

Allah’ım! Ben zayıfım, beni kuvvetlendir; insanlar arasında küçük görülüyorum, beni izzet sâhibi kıl! Ben muhtâcım, beni rızıklandır.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 2882; Hâkim, el-Müstedrek, I, 708/1931)

Türkçe Okunuşu: Allahümme innî daîfun fe kavvi fî rıdâke da’fî ve huz ilelhayri binasiyetî vec’alil islâme münteha rıdaye. Allahümme innî daîfün fekavvinî ve innî zelîlün feizzenî ve innî fakîrün ferzuknî.”

 

“Allah’ım! Âcizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, yaşlılığın getirdiği tâkatsizlik ve bunaklıktan, kasvetten (katı kalplilikten), gafletten, yokluktan, zilletten, mal ve hayır azlığından, meskenetten (kötü hâlden) Sana sığınırım. Nefsin doymak bilmeyen ihtiyaç hissinden, küfürden, fâsıklıktan, hakka muhâlefetten ve ayrılıktan, nifaktan, süm’adan (amelleri insanların duyması için yapmaktan), riyâdan Sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, barastan ve her türlü kötü ve müzmin hastalıklardan Sana sığınırım.”(Buhâri, Tefsir, 16/1; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 1489; Hâkim, el-Müstedrek, I, 712/1944)

ALLAHIM BENİ İYİLİK YAPTIĞINDA SEVİNEN, KÖTÜLÜK YAPTIĞINDA HEMEN İSTİĞFAR EDEN KULLARINDAN EYLE!

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem duasında şöyle buyururdu:

“Allah’ım! Beni, iyilik yaptığında sevinen, kötülük yaptığında ise hemen hatasını anlayıp istiğfâr eden kullarından eyle!” (İbn-i Mâce, Edeb, 57; Suyûtî, el-Câmiu’s-sağîr, no: 1462)

Anlamı: “Ey kalbleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl.” idi. (Tirmizî, Deavât, 85)

Türkçe Okunuşu: Ya mukallibel kulûb, sebbit kalbî ala dînike.”

Kaynak: Mahmud Sami Ramazanoğlu, Dualar ve Zikirler