Peygamberimizin Tövbe Duası

Peygamberimizin Tövbe Duası

Tövbe, Dinî inanç ve yaşayışı yeniden ihya etmenin ve Allah ile bozulan ilişkileri onarmanın yoludur. İçten ve samimi olarak yapılan tövbe, hem bir ibadettir hem de kaybedilmiş değerleri yeniden kazanma vasıtasıdır.

 Yüce Allah (c.c)’ın kullarına lütfettiği “tevbe-istiğfar”, içinde bulunulan durumdan kurtulmak için bir “rahmet kapısı”dır. Tövbenin özünde pişmanlık vardır. Hakiki bir tövbe için nefsin kendisi ile hesaplaşması, mücadele etmesi gerekir.  Tövbe Duası,  ise tövbe’den dolayı almış olduğu bu kararı yüce yaratıcı Allah’u Teâla’ya dua ile bildirmesi ve af dilemesidir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in Yapmış Olduğu Tövbe Duası

Tevbe-istiğfar ederken insan istediği ifadeleri seçebilir; yeter ki, içten ve samimi olsun. Ancak pişmanlık ve af dileği en güzel sözcüklerle dile getirilmek isteniyorsa, o zaman Sevgili Peygamberimizin ifadelerine bakmak gerekir. İşte O’nun dilinden “seyyidü’l-istiğfar” yani tevbe-istiğfarın en güzeli:

“Allah’ım, benim Rabbim sensin, senden başka ilâh yok.

Beni sen yarattın ve ben senin kulunum.

Ben gücüm yettiğince sana verdiğim söz üzereyim ve senin vaadine de güveniyorum.

Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım.

Bana olan nimetini itiraf ediyorum.

Günahlarımı da itiraf ediyorum.

Günahlarımı bağışla, çünkü günahları senden başka bağışlayacak hiç kimse yoktur.” [Tirmizî, Deavât, 15.]

Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in istiğfar Duası

“Estagfirullah min külli mâ kerihallah, Estagfirullahel’azîm ellezî lâ ilahe illâ hüvel hayyel kayyûme ve etûbü ileyh”

Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in istiğfar Duası Türkçe Anlamı

“Razı olmadığın şeylerden, yaptıklarımı affet ve yapmadıklarımı yapmaktan koru! Kendisinden başka ilah bulunmayan Hay, Kayyum ve Azîm olan Allah’a istiğfar eder ve günahlarıma pişman olup O’na sığınırım.”

Tövbe İle İlgili Bir Kıssa

Bir sabah Peygamber Efendimiz (s.a.v) müezzini Bilâl’i çağırdı ve ona:

“Bilâl! Hangi ameli yaparak benden önce cennete girdin? Dün gece cennette, senin ayakkabılarının tıkırtısını önümde duydum” diye sordu. Bilâl (r.a) da:

“Yâ Rasûlallâh! Ne zaman bir günah işlesem arkasından hemen kalkıp iki rek’at namaz kılarım, abdestim bozulduğunda da vakit geçirmeden hemen abdest alırım. (Her abdest aldığımda da Allâh’ın üzerimde iki rek’ât namaz hakkı olduğunu düşünürüm ve kılarım)” dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v) de;

– “İşte bunun sâyesinde” buyurdular. (İbn Huzeyme, Sahîh, II, 213 (1209)