Salavatı Şerifeler

Abdullâh ibn Mes‘ûd (r.a.) şöyle dedi: “Resûlullâh (s.a.v.)’e salevât okuyunca salevâtı güzel yapın.

Zîrâ siz bilemezsiniz, belki bu salevâtınız O (s.a.v.)’e arzedilir.” Kendilerine: “Öylesini (güzel olan salevâtı) bize öğretin!” dediler. O da: “Şöyle söyleyin” dedi:

Allâhümme’c‘al salâteke ve rahmeteke ve berakâtike ‘alâ seyyidi’l-mürselîne ve imâmi’l-muttakîne ve hâtemi’n-nebiyyîne Muhammedin ‘abdike ve resûlike imami’l-hayri ve kâidi’l-hayri ve resûli’r-rahmeti.

Allâhümme’b‘ashü mekâmen Mahmûden yağbituhû bihi’l-evvelûne ve’l-âhirûn.

Allâhümme salli ‘alâ Muhammedin ve ‘alâ âli Muhammedin kemâ salleyte ‘alâ İbrâhîme ve ‘alâ âl-i İbrâhîme inneke Hamîdun Mecîd. Allâhümme bârik ‘alâ Muhammedin ve ‘alâ âl-i Muhammedin kemâ bârekte ‘alâ İbrâhîme ve ‘alâ âl-i İbrâhîme inneke Hamîdun Mecîd.

Türkçe Manası

Allâh’ım! Salâtını rahmetini, bereketlerini, peygamberlerin efendisi, müttakîlerin imâmı ve peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed (s.a.v.)’e kıl. O (s.a.v.), Senin kulun ve elçindir, hayrın imâmı, hayrın komutanı ve rahmet peygamberidir. Allâh’ım! O (s.a.v.)’e Kendilerinden önce gelenlerin de sonra gelenlerin de gıbta ettiği Makâm-ı Mahmûd’u bahşet.

Allâh’ım! Muhammed (s.a.v.)’e ve âline salât et, tıpkı İbrâhim’e ve âline salât ettiğin gibi. Sen Hamîd ve Mecîd’sin.

Allâh’ım! Muhammed (s.a.v.)’i ve âlini mübârek kıl, tıpkı İbrâhim’in âlini mübârek kıldığın gibi, Sen Hamîd ve Mecîd’sin. (Kütüb-i Sitte, 17. c., 13. s.)

Hadîs-i şerîfte: “Kim, bu salevât-ı şerîfeyi bir def‘a okursa bana on iki bin salevât getirmiş gibi olur” buyurulmuştur.

Allâhümme salli ‘alâ muhammedini’n-nebiyyi ‘adede men sallâ ‘aleyhi mine’l-ahyâri ve ‘adede men lem yusalli ‘aleyhi mine’l-eşrâri ve ‘adede katarâti’l-emtâri ve ‘adede evrâkı’l-eşcâri ve ‘adede enfâsi’l-müstağfirîne bi’l-eshâri ve ‘adede mâ-kâne ve mâ-yekûnu ilâ yevmi’l-haşri ve’l-karâri ve salli ‘aleyhi mâ-te‘âkabe’l-leylü ve’n-nehâru. Ve salli ‘aleyhi ma’htelefe’l-melevâni ve te‘âkabe’l-‘asrâni ve kerrara’l-cedîdâni ve’stakbele’l-fürkadâni ve ‘adede emvâci’l-bihâri ve ‘adede’r-rimâli ve’l-ğifâri. Ve belliğ rûhahu ve ervâha ehli beytihi minne’t-tehiyyete ve’t-teslîme ve ‘alâ cemî‘i’l-enbiyâi ve’l-mürselîne ve’l-hamdü li’llâhi rabbi’l-‘âlemîne. Allâhümme salli ‘alâ Muhammedin ve ‘alâ âli Muhammedin bi ‘adedi külli zerratin elfe elfi merratin. Allâhümme salli ‘alâ Muhammedini’n-nebiyyi ve ‘alâ âlihi ve sahbihi ve sellim. Sübbûhun kuddûsun rabbunâ ve rabbu’l-melâiketi ve’r-rûh. Rabbi’ğfir ve’rham ve tecâvez ‘ammâ ta‘lemu inneke ente’l- e‘azzu’l-ekrem.

Türkçe Anlamı:

Allâh’ım! Nebî Muhammed (s.a.v.) üzerine seçkin kulların salât ettiği kadar salât olsun. Esrârın salât etmediği kadar salât olsun. Seherlerde istiğfar getirenlerin nefesleri sayısınca, ağaçların yaprakları, yağmurların damlaları sayısınca, haşr ve karar gününe kadar olanların ve olacakların sayısınca Efendimiz’e salât olsun. Gece ve gündüz ardı ardına gittiği sürece, zaman devam ettiği sürece, O’na salât ve selâm olsun. Denizdeki dalgalar sayısınca, kumlar sayısınca Efendimiz’e salât olsun. O’nun rûhuna ve âl-i’nin ve ehl-i beytinin rûhlarına ve tüm peygamberlere bizden selâmlar ulaştır. Bütün hamdler âlemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsûstur. Allâh’ım! Zerreler adedince ve milyonlarca kez Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’e ve âline salât ve selâm olsun. O’na,
âline ve ashâbına salât ve selâm eyle. Bizim ve tüm meleklerin Rabbi olan Allâh’ım! Seni tüm noksanlıklardan tenzîh ederim. Rabbim beni affet, bana merhamet et ve bildiğin tüm hatalarımı bağışla.