Şeytan Nasıl Bir Varlıktır?

1. ŞEYTAN

Şeytan; muhalefet etmek, bağlamak, uzak olmak manalarına gelir.

Ayrıca şeytan, rahmetten, ilâhî feyzden nasibsiz demektir.

Şeytanın telkinden başka bir gücü olmamasına rağmen halk arasında güçlü, zarar veren, kötülük eden ve kötülüklerin sembolü olarak bilinir.

Meleklerin hocası iken, Adem (AS) yaratıldıktan sonra Cenab-ı Allah “Adem’e secde edin (tanıyın, boyun eğin) diye emretmiştir. Melekler bu emre uydukları halde, şeytan uymamıştır. Üstünlük iddiasında bulunmuştur. “Ben ateşten yaratıldım, Adem ise çamurdan yaratıldı” demiştir. Cenab-ı Allah da: “Büyüklük taslamak senin haddin değildir. İn oradan, çık git. Sen aşağılıklardansın” demiş, şeytanı kovmuştur. (Bak: A’raf sûresi : 11-13).

Şeytan, cinlerin inanmayanlarıdır. Kur’anda “İblis” de denir.

2. ŞEYTANIN VARLIĞI

Şeytanın varlığı, Kur’an ve hadislerle sabittir. İslâm âlimleride varlığını kabul etmişlerdir. Varlığı inkâr edilemez.

Görünmez, insanları sapıtır, hep çirkin işler için yol gösterir. Hatta kendine taptırır.

“Gözle görülmeyen, varlığı kesin, azgınlık ve kötülükte çok ileri giden, kibirli, âsi, insanları saptırmaya çalışan varlıklardır.” (Divantaş, İlmihal:1/89).

Kur’an’da : “Zehirli ateşten yaratılmıştır.” (Hıcr Sûresi : 27) buyurur.

“Şeytan Allah’a sorar:

-Benim kitabım ne? Allah (cc) :

-Senin kitabın dövmedir. Şeytan :

-Yemeğim nedir? Allah (cc) :

-Üzerine besmele çekilmeyen şeylerdir. Şeytan :

-İçeceğim nedir? Allah (cc) :

-İçkidir. Evin hamam, tuzağın kötü kadın, çağırıcın çalgı, eğleneceğin yerlerde çarşılardır” der. (Ramuz : 332/4).

Şeytan, görülmüyor diye inkâr edilemez.

3- NEDEN YARATILMIŞTIR?

Şeytan, boşuna yaratılmamıştır. Onun yaratılışında hikmetler vardır.

Şeytanın yaratılması şer değildir. Kötü değildir. Şer ve kötü olan, şeytana uyup şer ve kötü iş yapmaktır.

«İnsan, herşeyi kendi dar dairesinde ve elindeki küçük neticelere göre değerlendirme meylindedir. Oysa Allah’ın yaratması, umum netice ve faydalara bakar”. (M. Fethullah Gülen, İnancın Gölgesinde: 1/77).

Bazıları, “Şeytan kötüde neden yaratılmıştır?” diyor. Herşey zıddı ile kıymet bulur. Dünyada dengenin kurulabilmesi için hayrında şerrinde, iyinin de kötünün de temsil edeni olacaktır.

Mevlana Hz.lerine:

-“Efendim mahallemizde kötü kadınlar türedi. Dua edinde onlardan kurtulalım” derler. Mevlâna:

-Onlar olmasa, evlerinizdeki iffetli ve namuslu kadınların kıymetini nasıl takdir edeceksiniz? Der.

Şeytanın yaratılmış olması, aslında nimettir. Neden mi? Şeytandan kaçılacak, Cenab-ı Allah’a sığınılacaktır. Böylece kul, hem Allah’ın rızasını kazanmış, hem de Allah’a yaklaşmış olacaktır.

Şeytanın yaratılmış olmasındaki bir neden de : imtihandır. Cenab-ı Allah: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” (Zâriyat sûresi : 56) buyurmuş, şeytanı imtihana tabi tuttuğunu bildirmiştir.

Bir de şeytan sebebiyle Allah (c.c), bütün insanları imtihana tabi tutmuştur. Kim kime tapacak, kim kime kulluk yapacak ortaya çıksın istenmiştir. (Bak Hac Suresi : 52-53)

Cenab-ı Allah’ın yarattıklarında kötülük yoktur. Hirbir şeyi boşuna yaratmamıştır. Allah, şeytanı yaratmış, bize de “şeytana uymayın, aldanmayın” demiştir. Yani insan, şeytana uymazsa, şeytan ona zarar vermez ve şeytan onun için kötü olmaz.

Şeytan yaratılmamış olsaydı, Ebû Bekir (ra) ile Ebû Cehil aynı seviyede olacaktı.

Cin ve şeytanın yaratılış sebeplerinden biri de Kur’an’da şöyle ifade edilmiştir.

“Cinler ve insanlardan bir çoğu Cehennem için yaratılmıştır. (A’raf Sûresi : 179) + (Hûd Sûsesi : 119).

Demek ki, yeryüzünde hiç bir şey manasız ve boşuna yaratılmamıştır. Herşey bir sebebe, bir hikmete dayalı olarak yaratılmıştır.

4- ŞEYTAN NASIL BİR VARLIKTIR?

İnsanın gözü, bazı şeyleri görmeye müsaid değildir. İnsanın göremediği şeylerden biri de şeytandır. İnsanlar onu değişik varlıklar ve şekillerde görürler. Ama şeytan gördüklerinin farkında değillerdir.

Allah, melekleri nurdan, insanı topraktan, şeytanı da ateşten yaratmıştır.

Şeytanların erkekleri dişileri vardır. Ürerler. Eli ayağı vardır. Hz. Peygamber: “Şeytan sol eliyle yer” buyurmuştur. Onlar da yerler, içerler.

İnananları vardır, inanmayanları vardır. Hızlı hareket ederler, değişik şekillere girme kabiliyetleri vardır.

Şeytan, kıyamete kadar yaşama imkânını elde etmiştir. “Şeytan: Bana; insanların tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver” dedi. Allah da; Haydi, sen mühlet verilenlerdensin “Buyurdu! (A’raf Sûresi  14-15).

Şeytan, hep insanların kötülüğünü ister, işi gücü vesvese vermektir, kötü telkindir, hiledir, aldatmaktır. İnsanların rüyalarına girerler.

Şeytan, gübre yer, kemik yer. (Bak : Ramuz’el Ehadis : 376/9-İ.Caran, Hadis Ans. 6/230).

Bir de Allah’ın adının anılmadığı yiyecekler, şeytana aittir. (Age : 3/128).

Hz. Peygamber: “Şeytan, besmele çekilmemiş yiyeceği kendine helâl görür” buyurmuştur. (Ramuz el Ehadis : 102/5).

Bir de israf edilen yiyecekleri şeytan yer ve onlarla güçlenir.

5- NERELERDE EĞLEŞİR?

Şeytan her mekanda eğleşmez. Şeytan, tuvalet, banyo, bulaşıklıklar, çöplükler, kuytu yerler, çarşı pazarlar, israf yapılan yerler, kumar, içki, fuhuş ortamları, Kur’an okunmayan, ibadet yapılmayan evler, resim, köpek bulunan evler, sövüp siğen ve lânet okuyanların yanı, yani her türlü kötü ortamlarda eğleşir.

Şeytan, kötü insanlardan ayrılmaz. “Harap yerlerde eğleşir”. (Ramuz el Ehadis : 20/2)

Şeytan, Kur’an okuyandan, kuran okunan yerden kaçar, oralarda eğleşmez. (Ramuz el Ehadis : 467/10).

Şeytan namaz kılandan kaçar “belimi kırdın” der. Bir de ezanı duyunca kaça. (Age : 102/7).

Bir hadislerinde de peygamberimiz :

“Yemek yerken, uyurken şeytanın yanında ve evinde barınmamasını istiyorsa, evine girerken selam versin ve yemeği besmele ile yesin” buyurmuştur. (Age : 423/11).

Her türlü günah ortamı, şeytanın eğleştiği ve barındığı ortamdır.

5-ŞEYTAN KIYAMETE KADAR VAR OLACAKTIR.

Dünya var oldukça iyi kötü, hayır şer, iman küfür mücadelesi devam edecektir.

İnsan, iradesini iyi yolda kullanırsa, Cenab-ı Allah’ın desteğini bulacak, kurtulacaktır, kötü yolda kullanırsa, şeytanın desteğini bulacaktır. Allah da ona mühlet vermiştir. (A’raf Sûresi : 15) + (Sad Sûresi : 79-81)

Hz. Peygamberin haber verdiğine göre; şeytan Cenab-ı Allah’a :

-“Canı çıkıncaya kadar kullarını iğfal edeceğim, sapıtacağım” demiş Allah da ona:

-“Ben de onları pişman olup tevbe ettikçe affedeceğim” cevabını vermiştir. (Ramuz el Ehadis : 102/3).

Bu, şu demek, şeytan kıyamete kadar görev yapacak ve insanları kıyamete kadar aldatıp kandıracaktır. Yani telkin gücünü bu dünya var oldukça sürdürecektir.

7-ŞEYTAN HANGİ ŞEKKİLELERE GİRER?

Şeytan, her yerde her zaman değişik varlık olarak ve şekil olarak insanın karşısına çıkabilir.

Hz. Peygamber şöyle demiştir.

“Cin taifesi üç kısımdır : Üçte birinin kanadı vardır, havada uçarlar. Üçte biri yılanlar, köpekler şeklindedirler. Üçte biri de göçebe olup, insanlarla beraber dolaşırlar. (Ramuz el Ehadis : 200/17).

Şeytan, kedi, köpek, keçi ve yılan şekillerine daha çok girer. Adem ile Havva’yı yılan şekline girerek aldatmıştır.

Şeytan, insan şekline de girer. Daha çok kötü önsanların şeklinde görünür. Ancak Hz. Peygamberin şekline giremez. Peygamberi bir insan, değişik şekilde görürse, o peygamber değildir. Allah Rasulü şeytanın kendi kılığına giremeyeceğini şöyle ifade etmiştir :

“Bir kimse beni rüyasında görse, gerçekten beni görmüş olur. Zira şeytan, benim kılığıma giremez.” (Prof. Dr. Ali Yardım, Peygamberimizin Şemali : s. 503).

8-        HERKESİN BİR ŞEYTANI VARDIR

Nasıl herkesin koruyucu meleği varsa, peşinde ondan ayrılmayan birde şeytanı vardır. Onu aldatmak, yanıltmak ve saptırmak için sağında, solunda, önünde, arkasında dolaşır durur.

Bu durumu Allah Rasülü şöyle ifade etmiştir :

-“Kocası gurbette olan yabancı kadınların yanına girmeyin. Zira şeytan herbirinizin içinde, vücudunuzda kanın dolaştığı gibi dolaşır.

-Sende de mi dolaşır ya Rasûlüllah? Denilince :

-Bende de dolaşır. Ancak Allah bana yardım etti de şeytanım müslüman oldu cevabını verir. (Tirmizi Radâ: 17).

Birgün Hz. Aişe (ra) peygamberi her kadın gibi kıskanır.

Peygamber ona:

-Kıskandın mı? Der. Oda :

-Evet cevabını verir. Hz. Peygamber:

-Sana yine şeytanın gelmiş olmalı der. Hz. Aişe :

-Benim şeytanım mı var? Deyince, Peygamber (AS) :

-Şeytanı olmayan yok der. Bu defa Hz. Aişe (ra):

-Senin de var mı? Diye sorunca peygamber:

-Evet. Ancak Allah’ın yardımı ile benimki benden vazgeçti der.

(Prof. Dr. İ. Canan, K. Sitte: 12/103).

Demek ki şeytan çok yakınımızda ve herzaman bizimle. Böyle olunca çok uyanık ve çok dikkatli olmalıyız. Ona asla fırsat vermemeliyiz.

Mustafa Öselmiş’den alıntıdır…